00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
HABERLER
07:00
5 dk
HABERLER
09:00
6 dk
HABERLER
10:00
5 dk
HABERLER
11:00
5 dk
DÜNYA HABERİ
11:06
14 dk
PARANIN HAREKETİ
11:21
17 dk
HABERLER
12:00
5 dk
90 SANİYE
13:28
1 dk
HABERLER
15:00
5 dk
HABERLER
16:00
6 dk
HABERLER
17:30
4 dk
YOL ARKADAŞI
17:34
86 dk
HABERLER
19:00
5 dk
BÖLGENİN KALBİ
19:05
84 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
07:00
1 dk
SEYİR HALİ
Ali Çağatay'la Seyir Hali
07:01
119 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
09:00
1 dk
SESLİ HABER
Disiplinlerarası bilim sıralamasında Türkiye'den 4 üniversite ilk 100'de
09:10
2 dk
ÖZEL HABER
Akciğer kanseri vakalarında artış: Her yıl 41 bin kişiye yeni akciğer kanseri teşhisi konuluyor
09:21
5 dk
ÖZEL HABER
'Kara Cuma'da indirim görünümlü bindirimden nasıl uzak durulur?
09:36
4 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
10:00
1 dk
TÜRK ROCK MÜZİĞİ EFSANESİ
Yardım faaliyeti denince akla gelen ilk isimlerden
10:25
11 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
11:00
1 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
12:00
1 dk
GÜN ORTASI
Okan Aslan'la Gün Ortası
12:05
85 dk
HABER MASASI
Selin Yazıcı, Ebru Dönmez ve Serkan Baştımar'la Haber Masası
13:30
35 dk
FUTBOL SAATİ
Selin Yazıcı ve Serhat Ayan'la Futbol Saati
14:05
55 dk
ANKARA FARKI
İsmet Özçelik'le Ankara Farkı
15:01
59 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
16:00
1 dk
EKSEN
Ceyda Karan'la Eksen
16:01
89 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
17:30
1 dk
YOL ARKADAŞI
Mustafa Hoş'la Yol Arkadaşı
17:33
87 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
19:00
1 dk
DünBugün
Geri dön
Adana107.4
Adana107.4
Ankara96.2
Antalya104.8
Bursa101.4
Çanakkale107.2
Diyarbakır89.6
Gaziantep104.3
Hatay106.1
İstanbul97.8
İzmir91.0
Kahramanmaraş92.3
Kayseri105.5
Kocaeli90.2
Konya88.6
Malatya106.0
Manisa101.0
Mardin92.2
Ordu99.6
Sakarya90.2
Samsun107.7
Sivas104.2
Şanlıurfa95.3
Trabzon102.4
Van88.0
Dünya haritası - Sputnik Türkiye
DÜNYA
Rusya, ABD, Avrupa ve Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın dört bir yanından son dakika haberleri, analizler ve özel dosyalar.

AK Parti Genel Başkan Danışmanı Aktay: Kaşıkçı'nın kaçırılmasına veya vahşi bir biçimde öldürülmesine mani olamadık

© TwitterSuudi gazeteci Cemal Kaşıkçı
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı - Sputnik Türkiye
Abone ol
AK Parti Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay, Suudi Arabistan'ın İstanbul'daki konsolosluğuna girdikten sonra bir daha haber alınamayan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı için, "Kaçırılmasına veya (halen bir iyimserliği korumaya çalışıyorsak da) vahşi bir biçimde öldürülmesine mani olamadık. Bizi içine soktuğu mahcubiyet tarif edilmez boyutlarda" dedi.

AK Parti Genel Başkan Danışmanı ve Yeni Şafak yazarı Yasin Aktay, 2 Ekim'den beri haber alınamayan Suudi Arabistan vatandaşı gazeteci Cemal Kaşıkçı'yla ilgili, "Kaşıkçı'nın başına gelmiş görünen şeylerin sadece şahsına yönelik bir eylem olmadığını aynı zamanda Türkiye'ye yönelik de bir operasyon olduğunu söylemiştik. Sadece iki gün içinde ortaya çıkan yeni gerçek, bu saldırıyı bütün özgür dünyanın, onurlu dünyanın üstüne almış olduğudur" diye yazdı.

Cemal Kaşıkçı - Sputnik Türkiye
Nagehan Alçı: Teyit ettiğim bilgi, Kaşıkçı konsoloslukta öldürüldü
Aktay, "Sorulursa Cemal Kaşıkçı'nın günahı neydi?" başlıklı yazısında şu ifadeleri kullandı:

"Bu vahim ve vahşi eylem bütün dünyada beklenebileceği gibi büyük bir infiale yol açmış bulunuyor. Bu mızrak hangi çuvala sığacak diye sormuştuk, ilk anda apar topar telâşla üzerine örtülen yamalı çuvallar hiçbir şeyi örtemediği gibi her şeyi daha ayan beyan ortaya koymaktan başka bir işe yaramadığı gibi ismi ve başına gelenler dünyada büyük bir değişim talebinin sembolü haline gelecek gibi görünüyor.

Kaşıkçı, konsolosluğa girerken nişanlısı Hatice Hanım'a uzun süre çıkmazsa bana ve Turan Kışlakçı'ya haber vermesini tembihlemişti. Ne yazık ki şu ana kadar ortaya çıkan verilere göre bize haber iletildiğinde iş işten geçmiş bile. Onu koruma, onun için sağken bir şeyler yapma imkanımız hiç olmamış. Doğrusu bu bize yüklediği emanetin ağırlığını daha da artırıyor. Fikirleri ve duruşunu büyük bir takdirle ve onaylayarak takip etmekte olduğum Kaşıkçı'nın kaçırılmasına veya (halen bir iyimserliği korumaya çalışıyorsak da) vahşi bir biçimde öldürülmesine mani olamadık. Onun birçok açıdan bizi içine soktuğu mahcubiyet tarif edilmez boyutlarda. Ancak onun bıraktığı emanet sadece kendi hayatı değil, kendisinin de hayatından daha fazla önemsediği mücadelesi:

'BU KONUDA DAHA FAZLA KONUŞMAMIZ GEREKİYOR'

İslâm dünyasında insan haklarının güçlendirilmesi, demokrasinin gelişmesi, ifade özgürlüğünün ve bütün özgürlüklerin temin edilmesi, insanlık onuruna hak ettiği önemin verilmesi, yolsuzluğun bitirilmesi ve devlet yönetiminde şeffaflığın sağlanması…

Cemal Kaşıkçı - Suudi Arabistan Başkonsolosluğu - Sputnik Türkiye
'Suudi gazeteci Kaşıkçı'yı parçalayıp 15 kişiye taşıttılar' iddiası
Bütün bu değerleri merkeze alarak yaptığı konuşmaların birilerine rahatsızlık vermesi aslında kaçınılmaz bir şey. Biz, esasen bu rahatsızlığı her zaman verdik, vermeye de devam edeceğiz. Kendisi bu konularda Türkiye'nin kat ettiği mesafeyi büyük bir takdirle ve sevinçle izliyor ama bu konularda da Türkiye'deki eksiklikleri gerektiğinde eleştirmekten geri durmuyordu. Ama eleştirileri hiç rahatsızlık vermiyordu. Çünkü samimiydi, art niyetli değil yapıcıydı, hasmâne değil dostâneydi. Aslında kendi ülkesinin yöneticilerine yönelik eleştirileri de öyleydi ama onlar rahatsız oluyorlardı. Samimiyet eksikliği, art niyetlilik ve hasımlık bu kez Kaşıkçı'nın kendisinde değil eleştirdiklerindeydi.

Kaşıkçı'nın en çok rahatsızlık yaratan eleştirileri, belli ki, kendi ülkesinde son zamanlarda aydınlara, âlimlere ve gazetecilere yönelik keyfi tutuklamalara yönelik olanlarıydı. Kendisi de ülkesinde kalsa tutuklanacağını bildiği için özgürlüğünün bedelini bu haksız ve keyfi biçimde tutuklananların durumunu anlatarak bir nebze ödemeye çalıştığını söylüyordu.

Aslında başına gelenler vesilesiyle, kendisinden bir emanet de olarak, bu konuda daha fazla konuşmamız gerekiyor. Çünkü o bu konuda susmanın caiz olmadığını düşünüyordu.

S. Arabistan'ın bugünkü yönetiminin kendi muhaliflerini susturma tarzı ciddi bir küresel sorun haline gelmiş durumda. Konu artık bir ülkenin iç sorunu olmaktan çıkmıştır. İslâm dünyasına malolmuş büyük İslâm âlimlerinin teker teker hiçbir sebep gösterilmeksizin tutuklanmaları ve ağır hapishane şartlarında tutulmaları, bütün İslâm dünyasının vicdanını sızlatıyor. Bir sürü hastalıkla boğuşmakta olan önde gelen âlimlerden Selman el Avde, Sefer bin Abdurrahman el-Havali ve bunlar gibi bütün İslâm dünyasında saygı gören ilim sahiplerinin hiçbir gerekçe gösterilmeden hapiste tutulması S. Arabistan'ın iç meselesi değil, bütün İslâm dünyasının meselesidir.

Yapılan reformları eleştirdikleri için âlimlerin tutuklanmasını veya susturulmasını eleştiren yine çok büyük İslâm âlimlerinden Prof. Abdulaziz el Fevzan'ın tutuklanması ve akıbeti meçhul biçimde hapse koyulması Kaşıkçı'nın da ülkesinin yönetiminde en çok eleştirdiği konuydu. Bu eleştirilerinin bedelini bu şekilde ödemek durumunda bırakılması S. Arabistan'da işlerin bu noktada hiç de iyi gitmediğine şok edici bir dikkat çekmiş oluyor.

'MUHABERAT OPERASYONU BAŞARISI OLARAK LANSE ETME HAZIRLIĞI'

Bu arada S. Arabistan medyasında Kaşıkçı'nın en iyi ihtimalle kaçırılması, daha kötü ihtimalle öldürülmesini olayın başında, bir muhaberat operasyonu başarısı olarak lanse etme yönünde bir hazırlık olduğu anlaşılıyor. Orada da yanlışlarla doğruların birbirine karıştığı laçka bir durum vardı tabi. Interpol ile işbirliği içinde bir suçlunun paketlendiği haberi girildi Kaşıkçı'nın kaybolduğu saatlerde.

Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan - Sputnik Türkiye
Erdoğan'dan kayıp Suudi gazeteci Kaşıkçı ile ilgili açıklama: İnşallah o arzu etmediğimiz durumla karşı karşıya kalmayız
Bir defa Kaşıkçı'nın İnterpol'de aranma kaydı yoktu, ikincisi, bu olayda istihbarat veya operasyonel başarı sayılabilecek hiçbir yan yoktu. Konsolosluk görevlilerine güvenerek kendi ülkesinin toprağına giren korumasız bir insana o anda her şey yapılabilir ama yapılan hiçbir şeye istihbarat başarısı demek mümkün değil.

Kaşıkçı bir yerlerde saklanırken bulunup, sessiz sedasız paketlenip bir yere nakledilmemiş. Tam tersine her tarafından dökülen, her şeyi yüzlerine gözlerine bulaştıran bir ekibin saçma sapan acemice bir işiyle karşı karşıyayız.

Bütün bunların neticesinde sorulursa ki 'Cemal Kaşıkçı'nın günahı neydi' diye, söyleyelim: Günahı güvenmekti.

Başta kendi ülkesinin insanlarının kendisine bu işi yapamayacaklarına güvendi. Gelişmesine çok büyük emek sarf ettiği Suudi Arabistan ve Türkiye ilişkilerinin düzeyine güvendi. Bu ilişkileri bozmayı Suudi Arabistan tarafının göze alamayacağına güvendi. Her yerde böyle bir şey olsa bile Türkiye'de böyle bir şeyin yapılamayacağı inancına güvendi.

Daha önemlisi kendi ülkesinin topraklarına korumasız bir misafir olarak girdiğinde kendisine bir zarar verilmeyeceğine güvendi. Çünkü kendi ülkesinin geleneklerine güvendi. Kendi ülkesinin insanlarının o kadar da yozlaşmamış, kendi örflerine, geleneklerine bu kadar da uzaklaşarak tefessüh etmemiş olabileceklerine güvendi. Güvenmek bir günah mıdır? Elbette bu, cezası bu dünyada böyle ödenmiş olsa da İlâhî Mahkemede başka türlü dağıtılan bir cezadır."

Haber akışı
0
Tartışmaya katılmak için
giriş yapın ya da kayıt olun
loader
Sohbetler
Заголовок открываемого материала