Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na 2 Ekim Salı günü girdikten sonra bir daha çıkmayan ve kendisinden günlerdir haber alınamayan Washington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı olayını köşesine taşıyan Ahmet Hakan, konsolosluğu 'dehşet evleri'ne benzetti.
Hakan'ın "Süper tekinsiz bir yer: Suudi Konsolosluğu" başlıklı yazısı şöyle:
'Suudi Arabistan'ın İstanbul Konsolosluğu' denildiğinde benim aklıma şöyle şeyler geliyor:
Hani seri katil filmlerinde falan dehşet evleri vardır ya… Yahu hani dışarıdan baktığında iki katlı sempatik bir ev ama içi tam bir işkence ve kâbus yuvası…
En alt katındaki beton zeminde şöyle üstünkörü bir kazı çalışması falan yapılsa… Sanki cesetler fışkıracakmış gibi bir şey! Dehlizler arasında işkenceye maruz kalanların çığlıkları falan…
İçerisine adım attığın andan itibaren… Ne ölünden haber alınabiliyor ne dirinden… Sanki yer yarılıyor da yerin dibine giriyorsun… Sanki böyle bir yer…
Kısacası demem o ki… Canını seven Suudi Arabistan'ın İstanbul Konsolosluğu'nun kapısından bile geçmesin!"