‘AŞK İLİŞKİLERİNDEN SOSYAL MEDYAYA'
Kitabın nasıl ortaya çıktığını Prof. Dr.Tevfika İkiz şu şekilde anlattı: "İstanbul Psikanaliz Derneği içindeki birçok psikanaliz arkadaş, yaklaşık altı yıldır Uluslararası Psikanaliz Etkileşimleri Derneği'nin İstanbul grubu olarak çalışıyoruz. Bu çalışmaların sonucunda toplantılarımız oluyor ve bir büyük konferansla toplantıları sonlandırıyoruz. Birçok konu üzerinde çalıştık daha sonra ‘aşk ilişkilerinden sosyal medyaya' konusu üzerinde çalışalım dedik. Derneğin İstanbul grubu olarak psikanalizin diğer disiplinlere verdiği önemi kabul ediyoruz ve her disiplinin kendi özgül ilgi alanını ve sınırlarını koruyarak psikanalizle nasıl etkileşime gireceklerini düşünüyoruz. Bunu yaparken çeşitli konuklar çağırıyoruz. Aşk mektupları konusunu ele alınca Seval Şahin'i davet ettik ve bu çalışma ortaya çıktı."
‘ÖLÜ BİR TÜRÜ DİRİLTTİ'
Prof. Dr. Seval Şahin, "Kitap, ölü bir türü diriltti çünkü artık kimse aşk mektubu yazmıyor. Bu kitap ilginç bir yaratıcılık örneği" diye konuştu.
‘FREUD, NİŞANLISINA 900 AŞK MEKTUBU YAZMIŞTI'
Psikanalizin kurucusu Sigmund Freud'un yazdığı aşk mektuplarının da konuşulduğu programda, Freud'un nişanlısı Martha Bernays'a 900 mektup yazdığı ifade edildi. Psikanalizin, Freud'un aşk mektuplarından doğduğunu vurgulayan Prof. Dr. İkiz şöyle konuştu:
"Freud'un baştan beri edebiyattan ayrı kalmadığını, edebiyat eserleriyle ilgilendiğini, mektuplar yazdığını görüyoruz. Tutku ile yazılmış, kuramını anlattığı mektuplar bunlar. Bu nedenle psikanaliz ve edebiyat, birbirinden çok farklı değil. Freud ikisinin bir araya gelmesini fakat karıştırılmamasını istiyor. ‘Aşk Mektupları' da bir yandan psikanalitik metinleri barındıran bir yandan da edebiyatçıların yazdığı bir bütünlük içinde oldu."
"Hanginiz aşk mektubu yazmadık, hangimiz kitapların içine kurutulmuş çiçekler koymadık?" diyen Prof. İkiz, "Psikanalitik duruşumuz bunları harmanladı" diye konuştu.
‘ROBOTLARA İNSANİ YAN KATTIĞIMIZ İÇİN MEMNUNUM'
Sosyal medya üzerinden kurulan veya koparılan bağları ‘robotik ilişkiler' olarak ifade eden İkiz, "Sanal gerçeklikle çok ilgilendim, bu alanda da çalıştım. Bunları inceledikçe insanlar arasındaki o bağ, eski sıcaklığını kaybetti mi diye sorgulamaya başladım. Robotlar için eskiden, ‘Bize hizmet etsin' deniyordu. Şimdi ‘Duygularımıza eşlik etsin' deniyor. Robot da olsa anlaşılmayı istiyoruz. Robotlara insani yan kattığımız için memnunum" ifadelerini kullandı.