ABD Başkanı Donald Trump ve yönetiminin işbaşına geldiğinden beri daha önce görülmeyen bir tablo ile karşı karşıya gelindiğini belirten Çelik, "İlk defa belki de 2. Dünya Savaşı'ndan sonra transatlantik ilişkilerde bu derece tartışmanın yaşandığı bir dönemden geçiyoruz." diye konuştu.
Çelik, bir bakıma 2. Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan düzenin aynen devam etmediği konusunda herkesin mutabık olduğunu ancak bu durumun neye evrileceği konusunda ise kimsenin bir kestirimde bulunmadığını bildirdi.
Geleneksel olarak ABD başkanlarının Avrupa entegrasyonunu desteklediklerini ancak ilk defa Başkan Trump'ın İngiltere'nin Brexit sürecini desteklediğini anımsatan Çelik, bunun çok şaşırtıcı olduğunu ifade etti.
Paris İklim Anlaşmasıyla ilgili bir tartışmanın da ortaya çıktığını ancak en önemli tartışmanın NATO meselesi ile ilgili ortaya çıktığını dile getiren Çelik, Başkan Trump'ın Avrupa ülkelerinin NATO'ya daha çok yardım etmesi gerektiğini, kendilerinin Avrupa'nın güvenliğini tek başına mevcut bütçelerle karşılamayacaklarını söylediğini aktardı.
Çelik, "Bu tabii hakikaten 2. Dünya Savaşı sonrası kurulan liberal düzendeki en büyük çatlaklardan bir tanesi. Çünkü esas olarak Amerika ve Avrupa arasındaki bu güvenlik konsensüsü bu düzenin omurgasını oluşturuyor, bu düzenin omurgasına dönük açık bir ifadeydi bu." diye konuştu.
Tartışmalar üzerine Merkel'in "Artık güvenliğimiz açısından eski dostlarımıza güvenemeyeceğimizi Avrupa'nın kendi başının çaresine bakması gerektiğini düşünüyorum" demek zorunda kaldığını vurgulayan Çelik, "Bu ifadeler 2. Dünya Savaşı sonrasında çıkarılan dersler, kurulan düzen, ortaya çıkan liberal konsensüs, bu çerçevede oluşan NATO güvenlik konsepti ve benzeri konularda ciddi bir sarsıntı olarak önümüze geldi." ifadelerini kullandı.
'BM'NİN BÜYÜK BİR REFORMA İHTİYACI VAR'
Ömer Çelik, "Bütün bu tablo şunu ortaya koyuyor, dünyadaki bildiğimiz kuralların, usullerin, bildiğimiz paktların ciddi bir şekilde sarsıntı geçirdiği ya da bunların ciddi bir eleştiriye tabi tutulduğunu hem de sistemin içinden eleştiriye tabi tutulduğunu ve sarsıcı bir şekilde çeşitli zeminlerde ele alındığını gösteriyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM toplantısında "Dünya 5'ten büyüktür" ifadesi altında değerlendirilebilecek mesajların büyük bir ilgiye sahip olduğunu açık bir şekilde gördüklerinin altını çizen Çelik, şunları söyledi:
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önerdiği modelleri görüştüğü liderlerle de paylaştığını dile getiren Çelik, "Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu bu tablonun Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda çok büyük bir ilgi gördüğünü görüyoruz." ifadesini kullandı.
Ömer Çelik, bütün bu tartışmaların ortasında her tarafla konuşabilen, her tarafla ilişkisini sürdürebilen, her tarafla köprüler kurabilen merkezi ülke olarak Türkiye'nin konumunu sürdürmeye devam ettiğine dikkati çekti.
Erdoğan'ın daha sonra Almanya'ya "devlet ziyareti" gerçekleştirdiğini anımsatan Çelik, bu ziyaretin iyi planlandığını, Almanya tarafından iyi bir şekilde hazırlanıldığını aktardı.
'ALMANYA'NIN EV SAHİPLİĞİ EN ÜST DÜZEYDE'
Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier ve Şansölye Merkel'in ev sahipliklerinin en üst düzeyde olduğunu vurgulayan Çelik, Türkiye ile Almanya arasında uzun zamandır sorunlar yaşandığını, sorunları aşmak için diplomasinin kanallarının açık olduğuna işaret etti.
"Cumhurbaşkanımızın her zaman ifade ettiği gibi masadan kalkmak gibi bir anlayışımız yok. Haklı olduğumuz konuları sonuna kadar gür bir sesle ifade ederiz ama her zaman da çelişki olan, çatışma olan alanlarda masada diplomasinin bütün yollarını, stratejinin bütün imkanlarını kullanarak çözüm bulma irademizi kullanırız. Nitekim bu bakımdan baktığımızda Almanya ile aramızdaki sorunların çözülmesi, yeni bir sayfa açılması bakımından bu ziyaretin arzulanan amacına ulaştığını ifade edebiliriz."
Alman basınında gördüğü bazı ifadeler üzerine bu haberlerin kendi seyahatleriyle ilgili olup olmadığını merak ettiğine değinen AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Bu seyahatin gerçek dinamiklerini ve gerçek gündemini yansıtmaktan çok uzak kendi itibarlarını bile sıkıntıya sokacak kadar bu ziyareti başarısız göstermek için bu ziyaretin sonuçlarını olumsuz bir şekilde resmetmek için çok gayret edilmiş birtakım makaleler, haberler gördük. Ta baştan güdümlü bir şekilde ortaya koyulmuş." değerlendirmesinde bulundu.
Ziyarete ilişkin objektif haberlerin de bulunduğunu anımsatan Çelik, şunları kaydetti:
'AVRUPA'NIN DEAŞ'I AŞIRI SAĞDIR'
AK Parti Sözcüsü Çelik, "Avrupa'nın DEAŞ'ı aşırı sağdır. Ortadoğu için DEAŞ ne ifade ediyorsa, Avrupa için de aşırı sağ onu ifade etmektedir." şeklinde konuştu.
MHP'NİN AF TEKLİFİ
MHP'nin af teklifine dair de Çelik, "Partideki çalışma ve değerlendirme tamamlanmamıştır, son aşamasındayız ama tam bir nokta koyulmamıştır." ifadelerini kullandı.
'AP'NİN FON KARARI İDEOLOJİK'
Çelik, AP'nin fon kararı ile ilgili, "Buradaki yaklaşım demokratik bir yaklaşım değil, dayanışma içinde bir yaklaşım değil. Tamamen ideolojik bir yaklaşımdır. Maalesef AP'yi bu ideolojik fanatizm giderek kıskaç altına almaktadır" dedi.
'CHP, AVRUPA AŞIRI SAĞININ FOTOKOPİSİ'