Almanya'da yaşayan gazeteci Can Dündar'ın Erdoğan'ın Merkel'le yapacağı basın toplantısına akredite olması ve Erdoğan'a soru soracağını açıklaması iki ülke arasında krize yol açtı. Federal Basın Dairesi'nin (BPA) Dündar'ın akreditasyon talebine onay vermesine Türk heyetinin tepki gösterdiği, Alman tarafının ise geri adım atmak istememesi üzerine tansiyonun tırmandığı öğrenildi.
Türk heyetin Alman makamlarına, Dündar'ın ortak basın toplantısına alınması halinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın basın toplantısını iptal etmeyi tercih edebileceğini ilettiği belirtildi.
Can Dündar: Erdoğan beni bahane ederek sorulardan kaçacaktı buna izin vermek istemedim
— #ÖZGÜRÜZ (@Ozguruz_org) 28 Eylül 2018
Can Dündar (@candundaradasi) Erdoğan ve Merkel’in yapacağı ortak basın açıklamasına katılacak mı? #CANLI https://t.co/ykYNZ4scfT
'BİR SORUNUN ONU KORKUTACAĞINI DÜŞÜNMEMİŞTİM'
Konuya ilişkin olarak Özgürüz.org canlı yayınında açıklama yapan Can Dündar, toplantıya katılmayacağını bildirdi. Dündar, şunları söyledi:
— Ben hapisteyken bir gazeteci, dönemin başbakanına hapisteki gazetecileri sordu. Deniz Yücel'di o gazeteci. Burada gazetecileri susturmak kolay değil. Ben de soru sormak istedim. O hapisteyken cevabını duyduğum soruya yüzüme karşı cevap vermesini istemiştim. Erdoğan, basın toplantısını boykot edeceğini söylemiş. Alman otoriteleriyle geceden beri diplomatik temas sürüyor. Bu kadar bir sorunun onu korkutacağını tahmin etmemiştim. Erdoğan'ın bana vereceği cevap bu tavırda gizli. Erdoğan soru sorulmasını istemiyor. Basın özgürlüğünü duymak istemiyor.
— Bu durumda bir karar almam gerekiyordu. Ortada bir diplomatik kriz alameti var. Sanki her şey düzelecekken benim bu kararım her şeyi mahvedecek gibi bir algı var. İkinci boyut, bir gazeteci için en kötü şey kendisinin haber olması. Şunu anlıyorum ki ben basın toplantısına gidersem kendim haber olacağım. Erdoğan, beni bahane ederek bu toplantıyı iptal edecekti. Buna alet olmak istemedim. Alman meslektaşlarım elbette bu soruları soracaktır.