Gazeteye göre, papaz Brunson'ın serbest kalabileceği "sinyalini" veren Türk yetkililer, bunun olabilmesi için, Amerikalı din adamının ABD'ye gönderilmesi konusunda Washington'ın uyguladığı baskıyı sonlandırması gerektiğini söylüyor.
Gazetenin Türkiye büro şefi David Gauthier-Villars ve Washington muhabiri Dion Nissenbaum tarafından kaleme alınan haberde, Beyaz Saray'ın Brunson konusunda Türkiye'ye uyguladığı baskıyı azaltma kararı aldığı da yazılıyor.
Bu kararın arkasında, Türkiye'nin ekonomik problemlerinin, gelişmekte olan diğer piyasalara sıçrayabileceği korkusu olduğu ifade ediliyor.
Gazeteye konuşan bir Amerikalı yetkilinin sözleri şu şekilde:
"Ekim ayındaki duruşma öncesi en iyi strateji, biraz sakin olmak çünkü en sonunda harekete geçebilme konusundaki irademizin farkına vardılar. Ekim ayına geldiğimizde hala aynı noktadaysak, Türklere yükleneceğiz… Ama şu anda kritik bir dönemdeyiz ve onları köşeye sıkıştırmak istemiyoruz. İki ülke arasında daha önceki görüşmelerin çöktüğünü hatırlatan ABD'li yetkililerden biri gazeteye yaptığı açıklamada, erken kutlamaya başlanmaması konusunda uyarı yapıyor; "Erdoğan da tıpkı Trump gibi son dakikada ve sıkça karar değiştirmesi ile ünlü"
'PAPAZIN SERBEST BIRAKILMASI BİR ÖN ŞARTA BAĞLI'
"Suçun mahkeme tarafından, örgüt üyeliğinden, örgüte yardıma çevrilmesi sonrası, Gölge'nin cezası 7.5 yıldan 5 yıla indirildi.
"Erdoğan yönetimine yakın olan Selman Öğüt isimli avukat, hakimin Brunson davasında da benzer bir yol izleyebileceğini belirtiyor:
"Gelecek ay yapılacak duruşmada serbest bırakılabilir çünkü suçlamalar 'üyelik' ile ilgili değildi."
"Ancak Öğüt'e göre papazın serbest bırakılması bir ön şarta bağlı:
"Onlar (Amerikalılar) geri durmalı ve sakin olmalılar. Yoksa bu kısır döngü devam eder. Eğer ben hakim olsaydım, 'şunu yap, bunu yap' diye emir almayı kabul edemezdim. Amerika benim patronum değil"
Wall Street Journal'ın haberinde bir iddia da dikkat çekiyor. Bu iddiaya göre, Temmuz ayında ABD'li yetkililer Brunson'ın serbest bırakılması ile ilgili Türkiye ile anlaştıklarına o denli inanıyorlardı ki, onu Türkiye'den Almanya'ya götürecek uçak hazır bekliyordu.
