Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıklamasında, "Türkiye olarak, baştan beri Suriye'de akan kanın durması için mücadele ettik. Hiçbir ayrım gözetmeden Suriyeli kardeşlerimize sahip çıktık. Dün olduğu gibi bugün de tek bir Suriyeli kardeşimizin dahi burnunun kanamasını istemiyoruz" ifadelerine yer verdi.
Не стоит воспринимать как де-факто прикрытые вывеской борьбы с террором события в регионе. Необходимо противостоять сепаратистским повесткам дня, нацеленным на ослабление безопасности сопредельных стран и территориальную целостность Сирии.
— Recep Tayyip Erdoğan (@RT_Erdogan) 7 Eylül 2018
Erdoğan'ın mesajları şöyle:
3,5 milyonu aşkın Suriyeliye ev sahipliği yapan bir ülke olarak, mültecilerin gönüllü ve güvenli biçimde geri dönüşlerinin sağlanması ve Suriye ihtilafına tüm paydaşların ortak bir zeminde buluştuğu kalıcı bir çözüm bulunması için çalışmaya devam edeceğiz.
— Recep Tayyip Erdoğan (@RT_Erdogan) 7 Eylül 2018
Türkiye olarak, baştan beri Suriye'de akan kanın durması için mücadele ettik. Hiçbir ayrım gözetmeden Suriyeli kardeşlerimize sahip çıktık. Dün olduğu gibi bugün de tek bir Suriyeli kardeşimizin dahi burnunun kanamasını istemiyoruz.
سنواصل كبلد يستضيف أكثر من 3,5 مليون سوري، العمل من أجل تأمين رجوع اللاجئين بطريقة طوعية وآمنة وايجاد حل دائم للنزاع السوري في اطار قاعدة مشتركة لكافة الاطراف.
— Recep Tayyip Erdoğan (@RT_Erdogan) 7 Eylül 2018
Bugün gerçekleştirilen Tahran Zirvesinde Türkiye, Suriyeli sivillerin can güvenliğini hiçe sayan yöntemlerin, teröristlerin ekmeğine yağ sürmekten başka hiçbir fayda sağlamayacağını açıkça ifade etmiştir.Rejimin çıkarları uğruna on binlerce masum insanın öldürülmesine göz yumulması durumunda, biz böyle bir oyunun ortağı da seyircisi de olamayız.
İdlib meselesi, yeni acılara, yeni gerginliklere, yeni sıkıntılara mahal vermeden Astana ruhuna sadık kalınarak çözülmelidir. Astana'da mutabakata vardığımız ilkelerin muhafazası, Suriye krizine sürdürülebilir siyasi çözüm bulunması bakımından da mühimdir.
Terörle mücadele kisvesi altında sahada oldu-bittilere gidilmemesi, Suriye'nin toprak bütünlüğü ile komşu ülkelerin milli güvenliğini zayıflatmayı amaçlayan ayrılıkçı gündemlere karşı durulması gerekmektedir.
3.5 milyonu aşkın Suriyeliye ev sahipliği yapan bir ülke olarak, mültecilerin gönüllü ve güvenli biçimde geri dönüşlerinin sağlanması ve Suriye ihtilafına tüm paydaşların ortak bir zeminde buluştuğu kalıcı bir çözüm bulunması için çalışmaya devam edeceğiz."