Putin ve Merkel ayrıca ABD'nin İran'ın nükleer programıyla ilgili Kapsamlı Ortak Eylem Planı'ndan (JCPOA) ayrılmasına karşı çıkarak, anlaşmanın şartlarını uygulamaya devam edeceklerini vurguladı.
TRUMP'IN ÖNGÖRÜLEMEZ OLMASI ÜLKELERİ BİRBİRİNE YAKINLAŞTIRIYOR
Moskova ve Berlin'in birçok konuda ortaya koyduğu ortak tutum Batı'da birçok tartışmaya neden oldu. Bazı Avrupalı gazeteci ve uzmanlar yeni bir jeopolitik eksenin oluşmaya başladığına dikkat çekti.
Rusya Bilimler Akademisi Ekonomi Enstitüsü'nden Andrey Devyatkov, Sputnik'e yaptığı açıklamada, "Trump'ın öngörülemez biri olmasına karşı koyma konusunda Moskova ve Berlin'in görüşleri örtüştü. Fakat ortak ve kesişen çıkarların gündemi daha geniş" diye konuştu. Rus uzman, siyasi ve diplomatik birlik mesajlarına rağmen, bir eksenden bahsetmek için henüz erken olduğunu da sözlerine ekledi.
SURİYE KONUSUNDA ORTAK DURUŞ
Suriye krizinin çözümünün de Rusya ve Almanya'nın ortak çıkarlarının bir parçası olduğuna dikkat çeken Devyatkov, şöyle konuştu:
"Merkel için kilit öneme sahip olan sığınmacı sorunu, Suriye'deki çözüme bağlı. Almanya ve Rusya, Suriye'de seçimlerin yapılmasına, ülkenin yeniden kalkınması için gerekli sosyoekonomik koşulların oluşturulmasına ilgi duyuyor."
Rusya ve Almanya'nın Suriye'nin yeniden kalkınması ile ilgili diyaloğuna Tahran'dan da destek geldiğine dikkat çeken İran uzmanı Yuliya Sveşnikova, bunun İran'ın savaş sonrasında da Suriye'deki varlığını koruma isteğinden kaynaklandığını söyledi. Sputnik'e konuşan Sveşnikova, "İran bu ülkeye çok fazla güç ve para yatırdı. Ancak Avrupa'nın yardımlarını kesen de Tahran'ın Suriye'deki savaşta yer alıyor olması. İran ABD, Avrupa, Türkiye, Rusya ve Çin arasındaki anlaşmazlıklardan maksimum yaralanmak istiyor, fakat tüm bunlar taktik hamleler" ifadelerini kullandı.
ABD'nin yaptırımlarıyla karşı karşıya kalan ülkelerin aralarında jeopolitik bir eksen kurulması konusunda şüpheyle yaklaşan Sveşnikova, "Olası blokun tüm katılımcıları pragmatist, dolayısıyla duruma ve çok planlı çıkarlarına dayanarak hareket ediyorlar" diye konuştu.
PEKİN VE ANKARA'NIN HESABI AYRI
Türkiye'nin de Rus-Alman görüşmelerin gündemini desteklediğine dikkat çeken Rusya Dışişleri Konseyi'nin Türkiye uzmanı Timur Ahmetov, "Türkiye Rusya ve İran'a yönelik yaptırım uygulamayı reddetti. Türkiye pazarındaki petrol ve gazın aslan payı bu ülkelerden geliyor ve yaptırımlar, enerji güvenliğini tehdit ediyor" diye konuştu.
Rusya Ortadoğu Araştırmaları, Uluslararası İlişkiler ve Kamu Diplomasisi Merkezi Başkanı Vladimir Avatkov ise Rusya ve Türkiye'yi enerji alanında birleştiren 2 büyük proje olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
"Ankara artık Washington'a daha az bağımlı olan politikalar yürütüyor ve bu durum Moskova'ya ek bir konfor sağlıyor. Arkasında başka ülkelerin bulunmadığı bir ortağı anlamak her zaman daha kolay."
Diğer yandan uzmanlar, Türkiye'nin Batı'dan koparak tamamen farklı ortaklara geçiş yapacağına kuşkuyla bakıyor ve Ankara'nın daha çok Avrupa, Rusya ve Çin'le yakınlaşarak ABD'yle ilişkilerinde denge aramaya devam edeceğine inanıyor.
ABD karşıtı bir eksene Çin'in de göreceli bir ilgi gösterdiğini söyleyen uzmanlar, Washington'un yaptırımlarından ilk zarar gören Pekin olsa da Çin'in Beyaz Saray'la anlaşmaya varmaya çalıştığını vurguluyor.
Moskova Carnegie Merkezi'nden Aleksandr Gabuev, "ABD'ye karşı dostluğun bir sonuç vereceği düşünülecek olsa da en önemlisi, bu birliğe dahil olacak ülkelerin ortak gündeminin ne olacağı. Uygulamada hepsi Washington'la ilişkilerini iyileştirmeye çalışacak" ifadelerini kullandı.