İzvestiya: Kürtlerin, Suriyeli yetkililerle anlaşmaya varabilmeleri, kısa süre önce hayal bile edilemezdi

Suriyeli Kürtler, son zamanlarda merkezi yönetimle yakınlaşmaya yönelik bir dizi adım attı. Geçtiğimiz temmuz ayının sonunda, Demokratik Suriye Güçleri'nin (DSG) siyasi kanadı olan Demokratik Suriye Meclisi'nden (DSM) bir heyet, Şam'ı ziyaret etti.

KISA ZAMAN ÖNCE ANLAŞMAYA VARILACAĞI HAYAL BİLE EDİLEMEZDİ

Bu günlerdeyse o görüşmede Kürtlerin kontrolünde olan topraklarda Suriyeli yetkililerle birlikte ekonomik faaliyetlerin yürütülmesi konusunda bir anlaşmaya varıldığı öğrenildi. Bunun öncesinde de Kürtlerin büyük öneme sahip bir dizi altyapı tesisini Şam'ın kontrolüne teslim ettiği yönünde haberler yayınlandı.

Buna ek olarak medya kaynakları, Kürtlerin kontrol ettikleri bölgelerde çıkan petrolü elektrik karşılığında Suriye'deki petrol işleme istasyonlarına aktarılması için Şam'la anlaşmaya vardıklarını yazdı.

İzvestiya, her ne olursa olsun çok kısa bir zaman önce Kürtlerin, Suriyeli yetkililerle bu tür anlaşmalara varabileceğinin hayal edilmesi bile güç olduğunu ifade etti.

IŞİD'İN YÜKSELİŞİ KÜRTLERE BİR ÇEŞİT DESTEK SAĞLADI

IŞİD'in yükselişi, hem Suriyeli, hem de Iraklı Kürtlere bir çeşit destek sağladı. Her iki ülkede de hükümet güçleri, terör yanlılarının baskısı altında geri çekilmek zorunda kalırken Kürtler saldırıları püskürtmekle kalmayıp, kendi etki alanlarını genişletmeyi de başardı.

Gazete, Kürtlerin Irak'ın petrol kaynaklarının bol olduğu Kerkük'ü, Suriye'deyse kuzeydoğu bölgeleri kontrol altına aldıklarını, 2017'nin ikinci yarısındaysa kendi yönetimlerini oluşturarak kentlerde ve bölgelerde yerel seçimler düzenlediklerini hatırlattı.

ABD'NİN ÜZERİNE OYNANAN OYUN BEKLENEN SONUCU GETİRMEDİ

Elbette tüm bunlar, Fırat'ın doğusunda yerleşen ABD'den yardım alınarak yapılıyordu. İzvestiya'ya göre Washington'un varlığını arkasına alan Kürtler, kendi devletlerini kuramasalar da en azından geniş bir özerklik kurabileceklerini anlamış olmalıydı. Ancak daha sonraki gelişmeler, ABD'nin üzerine oynanan oyunun hesaplanan sonucu getirmediğini gösterdi.

ABD'NİN KÜRTLERE DESTEĞİNE ANKARA'DAN TEPKİ VE MÜDAHALE

Demokratik Suriye Güçleri (DSG) 2016'nın ortalarında Menbiç'i alıp, daha da batıya ilerlemekte kararlı olduklarını duyurur duyurmaz Ankara, Türkiye sınırında Kürtlerin kontrolünde bir bölgenin oluşturacağı endişesiyle duruma müdahale etti. İzvestiya'nın aktardığı gibi, Türkiye'nin düzenlediği Fırat Kalkanı operasyonundan sonra Türkiye'nin sınır bölgesinde Kürtlerin kontrol ettiği bir bölgenin oluşturulması olanaksız hale geldi.

Bu arada Kürtler yine de ABD'nin desteğini hissetmeye devam etti. Bir NATO müttefikinin Türkiye'nin ezeli düşmanlarına destek vermesi, Ankara'da büyük tepkiyle karşılandı. Türkiye geçtiğimiz yılın ikinci yarısında tek bir harekatla sınırlı kalmak niyetinde olmadığını göstermiş oldu, bu aynı zamanda Amerikalılara da, Kürtlere desteği kesmek üzere verilen doğrudan bir mesajdı.

Ancak Washington durumu anlamamakla kalmayıp, yılbaşında DSG'nin üssünde 30 bin kişilik ‘Sınır Güvenlik Güçleri' kuracağını da ilan etti. Türkiye'den yanıt gecikmedi, düzenlenen Zeytin Dalı Harekatı ile Ankara, Afrin'i kontrolüne geçirdi.

Ankara'nın bununla da sınırlı kalmayacağını bildirmesiyle nitekim ABD ve Türkiye'nin geçtiğimiz haziranda anlaşmaya varmasıyla Kürt birlikleri Menbiç'ten çekildi. Bu anlaşmanın sonucunda Kürtler, koşulsuz olarak Şam ile müzakerelere hazır olduğunu açıkladı.

Şimdi artık muhtemelen herkes, Kürtlerin uğruna bu kadar mücadele ettikleri Suriye'nin federalleşmesini ne Şam yönetiminin, ne Türkiye'nin, ne de Irak ya da İran'ın kabul etmeyeceğini çok iyi biliyor. Kürtlere bazı özel siyasi hakların tanınmasının da, yalnız bırakıldıkları mevcut koşullarda imkânsız bir şey olduğu açıkça ortada.

RUSYA KÜRTLER İÇİN KÜLTÜREL BAĞIMSIZLIK ÖNERMİŞTİ

İzvestiya'ya göre, şimdiki şartlarda Kürtler için belki de en ideal alternatif, Rusya'nın geçen yıl sunduğu ve Kürtlere Arapça ve Kürtçeyi eşit derecede kullanma hakkı tanıyan kültürel bağımsızlık önerisinin bulunduğu Suriye anayasası taslağı olabilirdi. Ama belki de son haftaların en büyük başarısı, Kürtlerin nihayetinde şu anki ihtilafta ana müttefiklerinin er ya da geç bölgeden çekilecek olan ABD'nin değil, asıl Suriye yönetiminin olduğu gerçeğinin farkına varmış olmaları.

Türkiye, YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de 'terör örgütü' olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu görüşünü kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.