Peki, 6 senatörün sunduğu bu yeni yasa tasarısı gerçekten yürürlüğe konulabilir mi? Konuyu Gazeteci Ceyhun Bozkurt ve Analist Enver Erkan, Sputnik'e değerlendirdi.
'BU ADIMLARIN ATILMASI ZOR GÖRÜNÜYOR'
GCM Menkul Kıymetler Araştırma Uzmanı Enver Erkan, Sputnik'e yaptığı açıklamada, ABD Senatosu'na sunulan tasarıda öngörülen yaptırımın hayata geçirilmesinin zor göründüğünü belirterek şunları söyledi:
"Bahsedilen kurumlar, Türkiye'ye önemli finansman sağlayan kurumlar. EBRD, Türkiye'nin arasının da çok iyi olduğu bir uluslararası kurum, Türkiye'ye inanan kurumların başında geliyor, Türkiye'ye önemli miktarda yatırım yapıyorlar. Bu noktada ABD'nin bu kurumlar içinde ağırlığı ne kadar fazla, bunu da değerlendirmek gerekiyor. EBRD içinde ABD'nin pek sözünün geçmediğini biliyoruz. Bu açıdan bakıldığında bu adımların atılmasının biraz zor olduğunu düşünüyorum. F-35'lerin Türkiye'ye satılması konusunda da Senato'ya bir tasarı sunulmuştu, o konuda da bir adım atılmadı. O konu, S-400 konusunda bir tehdit olarak saklı tutuluyor. Ama Amerikan kamuoyundaki genel Türkiye algısının gitgide negatife döndüğünü görüyoruz.''
'TÜRKİYE ULUSLARARASI FİNANSAL KURUMLARLA BİR SORUN YAŞAMAZ, AMA ABD İLE GERİLİM DEVAM EDER'
Türkiye'nin de ABD'den Gülen'in iadesi, PYD'ye verilen desteğin kesilmesi gibi taleplerinin olduğunu kaydeden Erkan, şöyle konuştu:
"Baktığınız zaman, karşılıklı ihtilaf söz konusu. Ama finans perspektifinden baktığımızda, mevcut durum, Amerikalı yatırımcının Türkiye'ye bakış açısını negatifleştiren bir durum. Bu noktada Türkiye'den sermaye çıkışının hızlanmasının etkisi, gelişmiş ülkelerde faizlerin yükseldiği ortam hesapa katıldığında oldukça negatif olur. Türkiye ekonomisi için oldukça yavaşlatıcı bir etkisinin olabileceğini düşünüyorum. Ama finansal kurumlar açısından endişeli değilim. Bugün EBRD içinden bir kaynak, 'Türkiye'ye yatırımı azaltma gibi bir düşüncemiz yok' diye bir açıklama yaptı. Oralardan ben rahatım. Ama genel olarak ABD ile olan ilişkilerin gerilimli durumu devam edecek gibi görünüyor. Bizim için de ABD'den Gülen'in iadesi, Hakan Atilla meselesi, S-400 mü Patriot mu alınacak konusu ihtilaflı konular. Olumlu gelişmelerin olmasını, piyasa da ekonomi aktörleri de iş dünyası da ister. Sıkıntı yaratan bu konularda yakın gelecekte olumlu gelişmelerin olması istenen, arzu edilen bir durum."
'ABD'NİN KARŞISINDA OLAN EKONOMİLERİN HEDEF ALINDIĞI BİR GERÇEK'
Yaşanan gerilimler nedeniyle ABD'de Türkiye algısının negatif olduğunu belirten Erkan, "Türkiye'de kamu projeleri devam eder, bunlara yatırım da yapılır. Bu konuda bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum. Ama genel Türkiye algısı çok negatif'' vurgusunda bulunarak şu değerlendirmeyi yaptı:
'DAHA YÜKSEK FAİZLE BORÇLANILIYOR'
'ABD, TÜRKİYE'YE YAPTIRIM UYGULARSA MÜTTEFİKLİK RESMEN BİTER, DÜŞMANLIK BAŞLAR'
Gazeteci Ceyhun Bozkurt'a göre ABD'den gelen bu hamleler, Türkiye'nin gardını düşürmeyi hedefliyor:
"ABD'nin Türkiye'ye mali yaptırım uygulamasının tek bir anlamı var: Ankara'nın bazı konularda, boks tabiriyle gardını düşürmek. Uygulanabilir mi? Bence hayır. Çünkü eğer uygulanacak olursa, Türkiye artık ABD tarafından müttefik değil, düşman ülke tanımına girmiş demektir. ABD hep düşman olarak tanımladığı ülkelere yaptırım uygulamıştır. Örneğin İran, Venezuela… Bu nedenle eğer bu karar alınırsa, Washington ile Ankara artık müttefik değil, düşman ülkedir demektir.''
'WASHINGTON, SADECE TÜRKİYE'Yİ DEĞİL TÜM TÜRK DÜNYASINI HEDEF ALIYOR'
ABD Senatosu'na sunulan tasarıda Türkiye'nin yanı sıra Azerbaycan, Kazakistan, Tacikistan, Özbekistan ve Türkmenistan'a da yaptırım talebi olduğuna işaret eden Bozkurt "Özetle Türk dünyası hedefleniyor. Bu ülkelerin Türkiye ile birlikte ortak özellikleri ne: Bu ülkeler İran ve Rusya ile komşu ve ikili ilişkileri bulunan ülkeler. Başta söylediğimize dönecek olursak, Amerikan yönetimi, bu ülkeleri kendi güdümüne sokmayı amaçlıyor. Ne için? İran ve Rusya'yı sıkıştırmak için. Türkiye ile ABD'nin karşı karşıya kaldığı temel konuları artık biliyoruz. Örneğin Azerbaycan incelendiğinde Washington ile Bakü'nün de bazı temel konularda karşı karşıya kaldığını görüyoruz" değerlendirmesini yaptı.
''Azerbaycan'da son dönemlerde yaşanan olayları, saldırıları, Ermenistan'da Amerikan güdümünde bir yönetimin adeta bir sivil darbeyle yönetime getirilmesini hatırlayalım. Bu ülke sıkıştırılıyor'' diye konuşan Bozkurt, şöyle devam etti:
''Ha keza, Kazakistan, Tacikistan ve Özbekistan Şanghay İşbirliği Örgütü'ne (ŞİÖ) üye olan ülkeler. Bu örgüt ABD'nin Asya coğrafyasındaki hareketliliğine karşı hamleleriyle biliniyor. Türkiye de ŞİÖ'de diyalog ortağı statüsünde yer alıyor. Mesela sunulan tasarıdaki listede ABD'nin iyi ilişki içinde bulunduğu ve FETÖ'nün maalesef çok örgütlü bulunduğu Kırgızistan neden yok?"
"Özetle, bu yaptırım önerisi kabul edilir mi, edilmez mi, bilmek kolay değil. Ancak kabul edilirse Türkiye ile ABD'nin artık tamamen karşıt safta olduğunu görebiliriz. Zaten ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı, S-400 alması durumunda Türkiye'ye yönelik 'Düşmanlarına Yaptırımlarla Karşı Koyma Yasası'nı uygulamakla tehdit etmişti'' çıkarımını yapan Bozkurt, ''Peki hangi durumda yaptırım uygulanmaz sorusunu soracak olursak, Türkiye ABD'nin yanında İran'a saldırırsa, PKK/PYD operasyonlarını durdurursa, PYD terör örgütünü tanırsa, Doğu Akdeniz'in Rumlara ve Yunanistan'a verilmesini kabul ederse, Rusya ile iletişimi keser ve S-400'leri almazsa, savunma yatırımlarını durdurup savunma sanayii konusunda Batılı ülkelere muhtaç olursa, Ege'yi bir Yunan gölü olarak kabul ederse, Ermeni iddialarını kabul ederse bu yaptırım gerçekleşmez. Ama zaten bunları yaptığımızda da ortada Türkiye diye bir ülke kalmaz" diye ekledi.