Sputnik'in sorularını yanıtlayan Leonkov, "Türkiye, yerli savunma araçlarını inşa ederken büyük oranda diğer ülkelerden aldığı aksamları kullanıyor. Örneğin; Aselsan optiği Belarus'tan alıyor. Aselsan'ın tüm lazerli menzil ölçerleri, optik-elektronik sistemleri, Belarus'ta üretilen optikleri taşıyor. T129 ATAK helikopterinin üretiminde İtalyan helikopter firması Agusta'nın büyük katkısı var. Aksamların ve donanımların büyük bölümü buradan geliyor. Bunun yanında Altay tankının motoru da Alman veya Avusturyalı" ifadelerini kullandı.
'AVRUPA VE NATO İLE OLAN GERGİN İLİŞKİLER TEHLİKE ARZ EDİYOR'
Türkiye'nin savunma sanayisi alanında dışarıya olan bağımlılığını azaltması gerektiğini kaydeden Rus uzman, bu görüşünü şöyle gerekçelendirdi: "Türkiye, Avrupa'dan çok sayıda aksam alıyor. Şu anda Avrupa ve NATO ile ilişkileri oldukça gergin durumda. Eğer bu ülkeler sert yaptırımlar uygularsa ve bunlar Türk savunma sanayisini de kapsarsa, Türkiye bu aksamları muhtemelen alamayacak ve diğer ülkelerde bunların muadilini arayacak ya da ithal ikamesine başvuracak. Bu tür bir bağımlılık iyi değil. Türk savunma sanayisinin gelişmesinin yolu da, yerli aksamlara yönelmekten geçiyor."
'TANKLAR VE İHA'LAR BİRÇOK ÜLKENİN İLGİSİNİ ÇEKİYOR'
Türk savunma sanayisinin güçlü yönlerine de dikkat çeken Rus uzman, Ankara'nın farklı türden silahlar sunabildiğini söyledi. Bu kapsamda zırhlı tankların ve bu tanklarda kullanılan silahların ve modüllerin altını çizen Leonkov, İHA'ların ve füzelerin birçok ülkenin ilgisini çektiğini de vurguladı.
Bunun yanında Türkiye'nin şu anda belirli bir aşamadan geçtiğini de kaydeden Leonkov, Ankara'nın gelecekte dış tedarikçilerin yardımı olmadan tamamen kendi silahlarını üretebileceğini sözlerine ekledi.
Türkiye, Pakistan'la imzaladığı anlaşmayla tek seferde en büyük savunma sanayisi ihracatını gerçekleştirilmişti.
