Bundan tam bir hafta önce de, Yunanistan, Kıbrıs ve İsrail’in savunma bakanları bir araya gelerek ortak tehditlere karşı askeri alanda işbirliklerini derinleştirme niyetlerini tekrar dile getirdi.
Söz konusu ülkelerin bu ortak çabalarının esas hedefi ve amacı nedir? Türkiye’nin buna cevabı ne olacak?
Konuyla ilgili Sputnik’e konuşan Ankara Ufuk Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı, Saadet Partisi Genel Başkanı Danışmanı, eski milletvekili Prof. Dr. Oya Akgönenç Muğisuddin, şunları söyledi.
Söz konusu ülkeler, çeşitli sebeplerle bir araya geldi. Söylemeseler bile, asıl hedefin Türkiye olduğu belli. Çünkü Türkiye güçleniyor. Onlar da bunu kendilerine göre bir tehlike olarak gördüğü için hemen buna karşı bir hareket ve müdafaaya çekildiler. Halbuki Türkiye’nin ne Mısır’a, ne İsrail’e, ne Yunanistan’a ne de Güney Kıbrıs’a karşı bir planı yok. Buna karşın Yunanistan’ın ve Güney Kıbrıs’ın var. Onlar, Türk tarafından bir şeyler kapmak için her an hazır vaziyetteler. Kendilerinin niyeti öyle olduğu için karşısındakinin de öyle olacağını düşünerek hazırlık yapıyorlar.
Bu son yapılan tatbikata Mısır’ın da katılması çok enteresan bir olay. Çünkü Mısır şimdiye kadar birazcık yan tarafta duruyordu ve daha çok Araplarla ve İslam dünyasıyla işbirliği yapıyordu. Fakat Sisi’nin başına gelmesiyle Mısır’da muazzam bir değişme oldu. Şu anda Mısır kendisini, İslam dünyasından, Orta Doğu’nun problemlerinden uzaklaştırarak daha çok ABD ve İsrail’in istediklerini yapmaya başladı. Şu anda Mısır, Gazze meselesi ve diğer bölgesel konularda adeta İsrail’in en yakın arkadaşı şeklinde hareket ediyor.
Dolayısıyla, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın ortak tatbikatlarına bazen İsrail’in bazen de Mısır’ın katılması beklenmedik bir olay değil. Kendilerine göre, bu hareketle dünyaya bir mesaj veriliyor. Peki bu tatbikatlar kime karşı? Daha çok elbette ki Türkiye’ye karşı. Peki Türkiye buna nasıl bir tepki gösterecek? Türkiye bölgedeki askeri hazırlığını arttıracak, strateji ve taktiklerini ona göre ayarlayacak. Yani olaya biraz daha hazır vaziyette bakacak. Bu tür tatbikatlar hem bir nevi sinir harbi hem de gerçek hazırlık. Aynı zamanda bu tatbikatlar, katılımcıların ne kadar hazır olduğunu görmeyi sağlayan bir taktik oyunu olarak da değerlendirilebilir. Türkiye bir harekete geçmeyecek. Lakin bu olaylar karşısında her zamankinden daha hazır halde olacak.