"Onu ben de görüyorum. Sayın Bahçeli görünür olmaya çalışıyor. Kayboldu çünkü. Doğru düzgün de çalışmıyor. Ben sayın Bahçeli’yi çok yakından tanımıyorum. Abimin arkadaşıydı. Sonra bir genel başkan — milletvekili ilişkisi kapsamında gayet mesafeli, seviyeli bir iletişimimiz oldu. Ne yer ne içer bilmiyorum. Ama sayın Erdoğan’ı tanıyorum. Erdoğan da beni iyi tanıyor. Sayın Erdoğan bu tür çıkışlara eminim dişlerini sıkıyordur. Şöyle bir resim var; 'Sayın Erdoğan koşsun koşsun, çalışsın. Ben kahvemi içeyim.' Ama bunu yemez Sayın Erdoğan. Ama ne yapsın, 'kader utansın' durumundadır şu an. (Gülerek) Bahçeli, Ferdi Tayfur dinlemeye devam ediyor mu bilmiyorum ama Erdoğan Ferdi Tayfur’a geçiş yapmış olabilir. Yani diş sıkarak giden bir iş olarak görüyorum, Erdoğan tarafından."
Akşener, "Erdoğan ve AKP’ye destek vereceğiniz iddiaları hakkında ne düşünüyorsunuz?" sorusuna da şu yanıtı verdi:
"Ben bunların özellikle yapıldığını düşünüyorum. Erdoğan’la da el sıkışacağıma dair yüksek sesle 2 kişi konuştu. Biri Can Dündar birisi de Sırrı Süreyya Önder. Benim böyle bir niyetim yok. Eğer ben sayın Erdoğan ile el sıkışmayı düşünmüş olsaydım bu kadar eziyete gerek yoktu. Başbakan yardımcılığını kabul ederdim ve öyle bir hayat sürdürürdüm. Dolayısıyla böyle bir şey yok. 2015’te verilen o teklifi kabul ederdim, emeksiz, gayretsiz ve şimdi listenin İstanbul’da birinci sırasında öyle efendi efendi bir sistem oluşurdu. Niye bu kadar eziyeti göreyim?"