Londra'da Policy Exchange isimli düşünce kuruluşunda soru-cevap seansına katılan Netanyahu, 'Suriye savaşı artık bitmeye yakınken, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın İsrail'in misillemelerden muafiyetinin bulunmadığını' söyledi.
İsrail Başbakanı ''Esad şunu dikkate almalı: Bu korkunç iç savaşı başlattıklarında İsrail müdahale etmedi. Artık savaş neredeyse biterken İran'ı mı davet ediyor? Artık dokunulmazlığı yok. Ateş ederse Esad'ın güçlerini yok ederiz'' dedi.
Netanyahu Threatens: Syria’s Assad ‘No Longer Immune’ from Retaliation https://t.co/l04CnqdeWy#Middle_East pic.twitter.com/T7DZSlek7U
— Almanarnews English (@AlmanarEnglish) 7 Haziran 2018
İRAN'A YİNE NAZİ BENZETMESİ
Yine İran'daki yönetim şeklini Hitler'in Nazizmiyle kıyaslamaya girişerek ''İran üstün ırka değil ama üstün inanca inanıyor'' iddiasında bulunan Netanyahu ''Araplar büyük tehlike altında olduğunu anlıyor, (yardım için) etraflarına bakındıklarında İsrail'i görüyorlar'' diye konuştu.
Dinleyicilerden biri, ABD'nin Kudüs Büyükelçiliğini Gazze'de protesto edenlerin kitlesel olarak katledilmesine atıfla 'İsrail ordusunun protestoculara karşı topluluk kontrolüne yönelik öldürücü olmayan yöntemleri niye kullanmadığı' sorusunu yöneltti.
İsrail'in Filistinlilere karşı gerçek mermi kullanmasını ''Hamas onların ölmesini istiyor'' diye savunan Netanyahu, şunları söyledi:
''Tazyikli suyu, gözyaşartıcı gazı denedik ama, hiçbiri işe yaramadı. Fakat sicilimize bakılırsa muhtemelen bir şeyler bulmaya çalışacağız. İstediğimiz son şey şiddet ya da çatışma.''
'HAMAS ÖLMELERİNİ İSTİYOR'
Dinleyicilerin ısrarlı soruları üzerine İsrail lideri ''Başka yolları denedik, işe yaramadı. Hamas onların ölmesini istiyor'' dedi.
FİLİSTİNLİLERE IRK TEMELLİ DEVLETİ DAYATIYOR
İsrail-Filistin barışı olmamasını ''Filistinliler Yahudi devletini tanımak istemiyor'' diye gerekçelendiren Netanyahu, iki devletli çözümle ilgili soruları yanıtlarken de ''Filistinlilerin elinde kendilerini yönetecek her türlü güç bulunmalı, ama bizi tehdit edecek hiçbir güç bulunmamalı'' ifadelerini kullandı.