Kılıçdaroğlu, yargının bağımsız olması gerektiğine değinerek, baskı altına alınıp, hakları elinden alınan kişinin başvuracağı tek yerin mahkemeler olduğuna işaret etti.
"O hakim başkalarının talimatıyla karar veriyorsa, hukukun üstünlüğüne göre değil de bir yerlerden gelen talimata göre karar veriyorsa orada can ve mal güvenliği yoktur" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
'AKRABASI OLAN DIŞARIDA, GARİBAN İÇERİDE'
'CUMHURBAŞKANI TARAFSIZ OLMALI'
'ÜNİVERSİTE HOCALARI SİVİL ÖLÜME MAHKUM EDİLİYOR'
- Bir üniversite hocasını düşünün. Örnek vereyim, Sayın İbrahim Kaboğlu. Hayatı boyunca eline silah almamış, elinde tuttuğu tek şey kalem ve bir kanun hükmünde kararnameyle kapının önüne konuyor. Fransa'da üniversitede ders veriyor, pasaportuna el konuyor. İş bulamıyor. Yani sivil ölüme mahkum ediliyor. Onun gibi düşünmeyebiliriz ama bilgiye ve bilime, bilim insanına saygı göstermek hem inancımızın hem insan olmamızın bir gereğidir.
- Hepimize düşen bir görev var. 24'ünde sandığa gideceğiz. Ben 'Gidin şu partiye, bu partiye oy verin.' demiyorum. Sadece bir şey istiyorum, elinizi vicdanınıza koyun ve gidip oyunuzu öyle kullanın, başka bir şey istemiyorum.
'HER GÜÇ DENETLENEBİLMELİDİR'
'GAZİ MECLİS'İN ŞANINA YAKIŞIR BİR GÖREV TANIMI İSTİYORUZ'
- Darbe hukukundan arınmış bir hukuk sistemi istiyoruz. Bağımsız, güçlendirilmiş bir parlamento istiyoruz. Gazi Meclis'in şanına yakışır bir görev tanımı istiyoruz, Gazi Meclis kimsenin vesayetinde olmasın istiyoruz. Bizim istediğimiz bu. Biz böyle bir parlamenter sistem istiyoruz. Peki ne yapacağız, yüzde 10 seçim barajını kaldıracağız. Kim getirdi? Darbeciler getirdi. Kim savunuyor? 20 Temmuz darbecileri, biz savunmadık.
Yurt dışındaki 6,5 milyon vatandaşın hiçbirinin ikametleri burada olmadığı için milletvekili olamadığını aktaran Kılıçdaroğlu, yurt dışının seçim çevresi olması gerektiğini belirtti. Yurt dışındaki vatandaşın derdi varsa onu TBMM'de anlatacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Niye bu düzenlemeyi yapmıyoruz? Bizim savunduğumuz parlamenter demokrasi sistemi bu sistem değildir. Herkesin birbirini kontrol ettiği sistemdir demokratik parlamenter sistem." dedi.
'DEMOKRASİLERDE HESAP VERMEK, NAMUSLU POLİTİKACININ GÖREVİDİR'
'KÖPRÜYÜ KAÇA YAPTIN, BİZ BUNU SORUYORUZ'
CHP'nin yola, köprüye, limana karşı olmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Hiçbirine karşı değiliz, neye karşıyız, 'arkadaş yolu kaça yaptın?' Bu soruyu soruyoruz. Köprüyü kaça yaptın. 'Köprüyü kaça yaptın?' diye sorunca, vay efendim siz köprüye karşısınız. Köprüyü kendi cebinden yaptıysan vallahi sormayacağım ama köprüyü milletin parasıyla yaptıysan müsaade et ben de sorayım, benim vergimle yaptın sen. Kaça yaptın sen bu köprüyü? Elin oğlu kaça yapıyor, sen kaça yapıyorsun?"
Konuşmasının ardından kendisine Cumhuriyetin Kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün halıya betimlenmiş portresi takdim edilen Kılıçdaroğlu, daha sonra katılımcılarla iftar yaptı.