HDP'li Paylan: Herkesi yerinden edilen sandıklara teker teker HDP taşıyacak

Seçimlere az bir zaman kala şartlardan en çok şikayet eden partilerin başında HDP geliyor. Gerek cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ın hapiste olması, gerek parti propagandasına medyada çok az yer verilmesi, gerekse YSK'nın 144 bin seçmeni etkileyecek sandık taşıma işlemi parti yöneticilerinin sık sık olumsuz mesajlar vermesine ve yapının demokrasiden ulaştığını söylemesine neden oluyor. HDP'li Garo Paylan, Seyr-i Sabah programına yaptığı açıklamada, hükümet tarafından güvenliğinin tamamen sağlandığı söylenen Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde sandıkların taşınmasını eleştirdi:

‘TV KANALLARINDA PARTİ KOMİSERLERİ VAR'

"Erdoğan, 1999 yılında hapisteyken sanki kahvede gibi herkese röportajlar vermiş, istediği herkesle görüşmüş. Ben, genel başkanımız Selahattin Demirtaş için 85 kez başvurdum ve daha yeni izin alabildim. Demirtaş diyor ki, 'Kayıt aldırmıyorsunuz, dışarı çıkarttırmıyorsunuz. Bari ankesörlü telefonla arayayım'. Çünkü bu telefonla haftada 10 dakikalık konuşma hakkı var. Yanıt verilmedi ama biz yanıtın ne olduğunu biliyoruz.

Bir düşman hukuku uygulanıyor. Bir milletvekilinin herhangi bir gerekçe göstermeden Demirtaş'ı ziyaret etmesine izin verilmiyor. Kampanya yaptırmayız diyorlar. TRT'de bir saniye bile propaganda yapamadık. Özel kanallarda parti komiserleri var. O akşamın konuklarını belirliyorlar. HDP'lilerin hiçbiri kanallara çıkmayacak gibi bir talimat var. Ben bundan önce haftada 3 kez yayınlara çıkıyordum. İşin garibi her akşam HDP'yi konuşuyorlar ama bizden kimseyi çıkarmıyorlar. Diyelim ki HDP ile ilgili bir şey söylüyorlar. Kanalı arıyoruz, Twitter'dan mesaj atıyoruz. Ama üç yıldır tek bir yayında cevap hakkımızı dahi kullanamadık.

Ben partinin ekonomiden sorumlu başkan yardımcısıyım. Demirtaş'ın ekonomik vaatleri olacak tabii ki. Onları beraber hazırlamak istedik. 85 kez başvurdum ve en son adalet bakanına konuşmak istediğimi söyledim. İzin verildi. 5 saat konuştuk adayımızla. Milletvekilleri arasında da konuşabilen tek kişi de bendim. Ona nasıl moral vereyim diye düşünürken o bana moral verdi. Kağıt kalemle gelen bütün mektup ve röportaj taleplerine plastik bir masanın üstünden cevap veriyor. Demirtaş'ın bütün duruşmalarına katıldım. Hakimler suç isnat edemiyorlar. Demirtaş 'Beni siyasi önergelerim için yargılayamazsınız, meclis konuşmalarında benim dokunulmazlığım var' diyor. Ama hakimler pespaye dosyalardan dolayı bırakın beraat ettirmeyi tutuksuz yargılanmasına bile izin vermiyorlar. Seçimin üstüne şimdiden gölge düşmüştür ama ben yine de Türk halkına güveniyorum.

Sandıkları taşıma yetkisi her zaman vardı ve talepler hep yapılırdı ama YSK reddederdi, her seçmen kendi köyünde oy kullanma hakkına sahiptir diye. Bugün ne değişti? AKP bütün güvenliği sağladık diyor. Ben köy köy geziyorum bölgeyi herhangi bir sıkıntı yok. YSK sandık taşımanın tamamına onay verdi. Çünkü sarayda büyük panik var. Oylar baş aşağı gidiyor, yüzde 40'lara düştü. 7 Haziran travması ikinci kez yaşanacak ve meclisteki çoğunluğu kaybedecekler.

Yüzde 10 barajı HDP için var. Anketler eğer HDP barajı geçerse Diyarbakır ve Van'da büyük sayıda milletvekili kazanacağını gösteriyor. Sandıkları HDP'nin güçlü olduğu bir yerden çıkarıp AKP'nin güçlü olduğu bir yere götürecekler. Devletle ilişkimiz güvensizlik üstüne kurulu. Özellikle şu anda gözünü karartmış cumhurbaşkanı adayına hiç güvenmiyorum. Bütün yollar mubah diyor. Devlet yapısı da 'HDP'yi sandığa gömün' talimatıyla çalışıyor. Erdoğan'ın ifadesi bu bürokrat ve milletvekillerine. Biz bütün seçmeni sandığa taşıyacağız. Ama HDP dışında gözlemcilere ihtiyacımız var. Mutlaka sandık görevlileri olmalı. O bölgede taşınan sandıklarda buna ihtiyacımız var. Engel olanlara karşı ulusal ve uluslararası gözlemciler gerekiyor. Orada kaybedeceğimiz oyları batıda da telafi etmeliyiz. Seçmen geçişkenliğimiz zaten var. Halkın bunu yapacağına inanıyorum 7 Haziran'da olduğu gibi."