Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı, Kanal İstanbul Projesi'nin sadece bir kişinin değil 81 milyonun, dünyadaki mazlumların ve mağdurların projesi olduğunu söyledi.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde demir yolu seferberliğinin başlatıldığını hatırlatan Arslan, Osmanlı'nın sadece Anadolu coğrafyasıyla yetinmeyip Hicaz'a kadar demir yolu yaptığını belirtti.
'DEVRİM OTOMOBİLİNİ YAPAN MÜHENDİSLERİN YOLUNU KESTİLER'
Arslan, Cumhuriyet'in ilk yıllarında 'istiklal, istikbal mücadelesi veren ecdadın yokluk zamanında dahi demir yolu yaptığını' ifade ederek, şunları kaydetti "Demir yolu 1950'lerden 2003 yılına kadar kaderine terk edilmişti. 1950'lerden 2003 yılına kadar, demir yolu olursa toplu taşıma olacak, insanlar bir yerden bir yere rahat gidecek, yükünü rahat götürecek ve dışa bağımlılığı azalacak. İşte bize otomobil satmak için, araçlarını satmak için, bize kamyonlarını satmak için Devrim otomobilini yapan mühendislerin de yolunu kestiler. Ve o dönem için uçak yapan mühendislerimizin de yolunu kestiler" ifadelerini kullandı.
2003 yılına kadar yerli uçak, otomobilin yapılmasına izin verilmediğini ve yapmak isteyenlerin de yolunun kesildiğini vurgulayan Arsan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğer o gün o tayyareleri yapmamıza izin verilseydi, eğer onları çoğaltsaydık Bombardier ile Airbus ile birlikte bugün dünyanın 3. hava yolu şirketlerine uçak yapan ülkesi, dünyanın başta gelen savaş uçağı yapan ve bununla da yetinmeyen, ihraç eden ülkesi haline gelirdik. Devrim otomobili Türk mühendisinin, Türk işçisinin inancıyla geliştirilmiş bir otomobil. Eğer yol verilseydi biz bugün otomobille kalmazdık. Bugün kamyonunu da otobüsünü de kendisi yapan ülke halinde olurduk"
Bakan Arslan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birçok projenin hayata geçtiğini belirterek, şunları kaydetti:
"'Demir yollarını tekrar devlet politikası haline getireceğim ve gerçek anlamda Kars'tan Edirne'ye Sinop'tan Mersin'e bu ülkeyi hızlı tren ağlarıyla öreceğim, insanımı yüksek hızlı tren ile tanıştıracağım' dedi ve yaptı. Bununla yetinmedi, 'Fatih Sultan Mehmet gemileri karadan yürütmüştü, ben trenleri deniz altından yürüteceğim' dedi, yine birileri 'Yapamazsın' dedi ama Allah'a şükür yaptı. Onunla da yetinmedi 'Otomobilleri de denizin altından yürüteceğim.' Nitekim onu da yaptı. Onunla da yetinmedi yıllardır, 'Osman Gazi Köprüsü İstanbul'u Yalova'ya oradan İzmir'e bağlayacak otoyolunu yapacağız, bir de köprü yapacağız' dediler ama sözde kaldı. Bunu kim gerçekleştirdi elbetteki Reisimiz, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan. Bununla da yetinmedi dedi ki 'İstanbul gibi ecdadın en önemli mirası olan İstanbul'u koruyacağım ağır vasıta trafiğini şehrin kuzeyine çekeceğim ve Yavuz Sultan Selim köprüsünü yapacağım' dedi. Allah'a şükür onu da yaptı."
Bu çalışmalar ve projeler gerçekleştirilince Gezi olaylarının çıktığını söyleyen Arslan, "Bunlar yapılınca Türkiye güçlenecek, büyüyecek. Reisimiz başta olmak üzere onun ekip arkadaşı o oyunlara gelmediler. Gezi olaylarında da milletimizle dimdik durdular, 17-25 Aralık olaylarında da dimdik durdular ve daha da önemlisi 15 Temmuz darbe girişiminde de aynı şekilde tankın karşısında topun karşısında, jetin karşısında dimdik durdular, şehit olmak pahasına da olsa" ifadesini kullandı.
Arslan, Kanal İstanbul Projesi'nin 81 milyona mal olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Bugün diyorlar ki 'Yavuz Sultan Selim Köprüsü elimizden kaçtı, durduramadık, Osman Gazi Köprüsü, 3. havalimanı bitmeye yüz tuttu, durduramadık. Bu Tayyip Erdoğan bunlarla yetinmiyor, Çanakkale Köprüsüne de başladı bunu da durduramadık. En iyisi biz Kanal İstanbul'u durduralım' Kusura bakmasınlar Kanal İstanbul elbetteki Recep Tayyip Erdoğan'ın projesidir ama unutmasınlar ki Recep Tayyip Erdoğan'la birlikte 81 milyona mal olmuş bir projedir. O yüzden bu proje sadece bir kişinin projesi değil bu proje 81 milyonun projesi, dünyadaki mazlumların ve mağdurların projesi. Siz sadece laf söylemekle kalacaksınız. Allah'ın izniyle 24 Haziran'da 12 seçimde olduğu gibi ensenizi kaşıyarak arkanıza bakmadan söylediklerinizden utanmakla kalacaksınız."
