Türkiye yönetilmiyor. Bugün İktidarda olanlar dışarıdan bazı manipülasyonlarla hükümetin zayıflatıldığını düşünüyorlarsa bu, zaten zayıf olduklarının, yönetemediklerinin göstergesi. İktidar olanların görevi şikayet etmek değil, sorunların üzerine gidip çözme sorumluluğu var. “Dış güçler benimle oynuyor” diyorsan burada söylenecek tek söz var, demek ki Türkiye’yi oynanacak hale getirmişsin ki onlar da oynuyor. Eğer Erdoğan üzerinden Türkiye’yi zayıflatma noktasına gelinmişse o zaman Erdoğan’ın oturup “ben bu ülkeyi nasıl bu hale getirdim” diye düşünmesi lazım.
Ekonomide bütün dünyanın bildiği bir süreç yaşanıyor. Merkez Bankası’na müdahale ederseniz bağımsız karar almasını engellerseniz tablonun varacağı nokta bu. Bunu sokaktaki vatandaş biliyor ama Saray’daki bilmiyor. ‘Faiz yükselmeyecek’ diye düne kadar bağırıyordu. Ne oldu şimdi üç puan birden artırdı. Kazanan kim, faiz lobisi. Başta olan kim, Erdoğan. Demek ki büyük bir yenilgiye uğradı. 16 yıldır ülkeyi yönetemediği, faiz lobisi ile mücadele edemediği gerçeği ortadayken nasıl olur da 24 Haziran’dan sonra Türkiye’yi yönetecek? 24 Haziran sonrasına yönelik vaatlerde bulunmaları da çok ilginç. 16 yıldır niye düzeltmedin ki? Seçimden önce düzeltsin de oyu artsın. Yapacağı bir şey yok artık. İşin gerçeği Türkiye’yi egemen güçler yönetiyor, Erdoğan da sürekli şikayet ediyor.
(Erdoğan’ın, 29 Ekim’de taşınacak İstanbul Atatürk Havalimanı’nın yerine ‘Millet Bahçesi’ yapılacağı açıklaması) Seçime giderken en büyük vaatlerini açıkladılar. Millet bahçesi yapacaklarmış. Bu projeyle Millet İttifakının iktidara geleceğini de ifade etmiş oldular.
Her seçim döneminde adayların belirlenmesi sürecinde doğal olarak bazı sancılar yaşanır. Bunları anlayışla karşılamak lazım. Binlerce kişi başvurdu. Listeye giremeyenler doğal olarak bir burukluk geçirmiş olabilirler. İnsani olarak bunu kabul etmek lazım. Herkesin bir beklentisi, amacı var tabii. Listeler açıklandıktan sonra da 600 kişilik listeye giren ancak istediği sırada yer alamayanlar da doğal olarak bir burukluk yaşamış olabilirler. Ama bunlar geride kaldı. Önümüzde bir seçim var ve bütün milletvekili adaylarıyla il başkanlarıyla milletvekili adaylarıyla kadın, gençlik kollarıyla birlikte seçim çalışması yapmamız lazım. Ülkenin içinde bulunduğu koşullar iç açıcı değil. Ekonomik açıdan, eğitim açısından, dış politika açısından, demokrasi açısından açmazlar var. Biz, Türkiye’yi bu açmazlardan kurtarmak istiyoruz, bunun mücadelesini veriyoruz. Bu mücadele yurt sathında yapılmak zorundadır. Halka gidip gerçeklerı, demokrasiden yana oy kullanmaları gerektiğini anlatmalıyız.
Bu süreçte Muharrem Bey’le kampanyalarımız kopuk değil, birbirini tamamlayan kampanyalar olacak. O kendi kampanyasını sürdürecek ben de hem CHP’nin hem de Muharrem Bey’in kampanyasını sürdüreceğim.