AK Parti’nin seçim beyannamesini değerlendiren gazeteci Kaplan: Bugüne kadar bu vaatlerin hepsi yapılabilirdi

Seçim beyannameleri teker teker ortaya çıkıyor. Perşembe günü yaptığı bir toplantıyla AK Parti seçim vaatlerini teker teker ortaya çıkardı. Geçmişte yapılanları anlatan 360 sayfalık beyannamede seçim sonrasında yapılması planlananlar da dile getirildi. Gazeteci Emine Kaplan, Seyr-i Sabah programında seçim beyannamesinde öne çıkan noktaları teker teker değerlendirirken bazı sıkıntılı noktaların bulunduğunu da dile getirdi:

‘AK PARTİLİ MİLLETVEKİLLERİNDE DE SÖYLENENLERDEN SIKINTI DUYANLAR VAR'

"360 sayfalık bildirge öncekilere göre oldukça kalın. Bütün anlattığı hedef ve vaatlerde 16 yıl boyunca şunu yaptık sonra da bunu yapacağız deniyor. 'Yaparsa yine AK Parti yapar' sloganları vardı. Demokrasiyi üst lige çıkaracağız bağımsız yargı olacak gibi… Bugüne kadarki bilindik çok farklı olmayan bu kez daha çok vurgulanın, örneğin yaşam tarzlarına yapılan vurgu öne çıktı. Bugüne kadar bunların hepsini yapabilirdiniz. Biraz muhalefet gibi, 16 yıllık iktidar gibi değildi vaatler.

Sadece cumhurbaşkanı seçilmek yetmiyor Meclis'te çoğunluğu da yakalamak gerekiyor. Birçok konuda sistem cumhurbaşkanı-meclis ayrı olursa sistem daha çok kilitlenir gibi gözüküyor. Meclis'te çoğunluğu yakalamak çok önemli. Baraj da sıfırlanmış durumda. Meclisteki milletvekili sayısını daha da artırma şansları kalmadığı için daha çok oy alabilecekleri vaatleri öne sürüyorlar. AK Parti kulislerinde hem partinin politikalarından ekonomiyle ilgili yaklaşımlarından rahatsız olan vekil yok değil. Eleştiri değil, bir özeleştiri şeklinde söylemek mümkün değil. Öyle bir gelenekleri yok. 'Parti bunu yapıyorsa doğrudur, biz de buna uymak zorundayız' diyorlar. Eleştirmek yerine daha çok uymak zorundayız diyor AK Parti milletvekilleri. Çok dillendirilmese de alttan alta listenin o kadar güçlü olmadığı söyleniyor. Kulislere baktığınızda listenin hayal kırıklığı yarattığı söyleniyor. Giren isimler konusunda çok sıkıntılar var. Bölge milletvekillerinin liste dışı kalması eleştirildi. 'Daha farklı isimler de konabilirdi' deniyor, rahatsızlık var ama bunlar dillendirilemiyor.

Cemevleriyle ilgili statü verilmesi konusu yeni değil. 7 Haziran ve 1 Kasım bildirgesinde de vardı. Ama o seçimlerden bu yana hiçbir adım atılmadı. Yeni bir vaat gibi yansıtılsa da bu hep vardı. Son gelinen noktada statü sıkıntılı kültür merkezi olabilir denmişti. Bunun bildirgeye konmasına şaşırdım. Çünkü bunun statüsü için de partide farklı görüşler var. Diyanet de 'Yeni bir ibadethane çıkması mezhepler arasında sıkıntı yaratabilir' dedi. Kürt sorunu yer alıyor ama almıyor gibi. İma edilen birtakım şeyler var kucaklaşma gibi farklı etnik, kültür, din, eşit vatandaşlık deniyor. Önceki bildirgelerle karşılaştırıldığında yok bile denebilir. Daha önce 'Çözüm süreci kararlılıkla sürdürülecektir' deniyordu. Cumhurbaşkanının Diyarbakır'da yaptığı konuşma bildirgelerde vardı. Kürt vatandaşların meselelerine hep baktık, bunlarla ilgili şunları yaptık gibi şeyler söylenmiş. Sadece ima yollu göndermeler var.

'MUHARREM İNCE'NİN ADAYLIĞI, AK PARTİ AÇISINDAN DAHA FARKLI OLDU'

AK Parti, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na sürekli yüklendiği için onun adaylığı daha kolay olabilirdi. Muharrem İnce, onlar açısından daha farklı oldu. Kendisini de ziyaret etti, diğer adaylarla görüşüyor adaylara bağışta bulunuyor, uzlaşmacı bir politika izliyor. Daha önce İnce'nin alanlarda söylediği emeklilik müjde olarak açıklandı. Bildirgede bile yoktu bu. 'Çok sıkıntımız yok' diyorlar ama İnce ile tartışıp onu daha fazla parlatmayalım havaları var."