2014 yılında Donbass'taki çatışmalar sırasında çok sayıda Rus gazeteciyi öldüren ve tutuklayan Ukrayna yönetiminin son hamlesi, Kiev'de yapılacak Şampiyonlar Ligi finalinin hemen öncesinde gelmesi itibarıyla da dikkat çekici. Hatta gelişmelerin hemen ardından Rus spor basınından R-Sport, Match-TV, Sport FM, championat.com Kiev'in ‘vatana ihanet' suçlamasıyla tutukladığı RİA Novosti Ukrayna Genel Yayın Yönetmeni Kirill Vışinskiy'nin serbest bırakılması için UEFA Başkanı Aleksander Ceferin'e başvurmuştu.
‘BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ AÇISINDAN SON DERECE RAHATSIZ EDİCİ VE ÜZÜCÜ'
Vışinskiy'in geçen hafta tutuklanmasının ardından Ukrayna yönetiminin, Rossiya Segodnya Uluslararası Haber Ajansı ile RİA Novosti Ukrayna'yı yaptırım listesine dahil ederek iki ajansın sitelerine erişimi engellemesine yalnızca Rusya'dan değil, Türkiye'den de tepkiler geldi.
Gazeteci-Yazar Cenk Başlamış "Ülkeler arasında çıkan siyasi sorunların bedelini, sanki sorunların asıl kaynağıymış gibi maalesef çoğu zaman medya ve gazeteciler ödüyor. RİA Novosti Ukrayna Genel Yayın Yönetmeni Kirill Vışinskiy geçen hafta tutuklanmıştı. Şimdi de Ukrayna yönetiminin iki Rus sitesine erişim engeli getirmesi basın özgürlüğü açısından son derece rahatsız edici ve üzücü bir karar" diye tepki gösterdi.
Gazeteci Ahmet Temürtürkan'dan da Ukrayna'nın sansürüne maruz kalan Rossiya Segodnya Uluslararası Haber Ajansı ile RİA Novosti Ukrayna'ya destek geldi. Temürtürkan "Dünyanın herhangi bir yerinde, Rusya'da da olsa, Türkiye'de de olsa, Ukrayna'da da olsa, basın özgürlüğünün kısıtlanmasına dün de karşıydım; bugün de karşıyım. Bu çerçevede Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Basın özgürlüğünden doğan sakıncaların giderilme aracı, yine basın özgürlüğüdür' sözünü hatırlatmak son derece önemli" dedi. Temürtürkan "Ukrayna'nın kararını bir an önce düzeltmesini bekliyorum" diye ekledi.
‘KİEV'İN KARARI BASIN VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE BÜYÜK BİR DARBEDİR'
Gazeteci Birol Güger de Ukrayna'nın hamlesini sert şekilde eleştirdi. Güger "Birleşmiş Milletler'e üye ülkeler tarafından 3 Mayıs'ta kutlanan Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nden yalnızca birkaç hafta sonra çıkan bu karar, basına yönelik siyasi sansür ve kısıtlamaları dünya kamuoyunun gündemine yeniden getirmiştir" diyerek Ukrayna'nın kararına tepki gösterdi.
Güger "Devletlerin görevi, yasal güçlerini kullanarak basın kuruluşlarını zapturapt altına almak değil; bireylerin etraflarında olup biteni daha iyi kavramısına katkı sağlayan basının özgürlüğünü desteklemeleridir. Hukukun üstünlüğü, demokrasi ve şeffaflık ilkeleri ancak böyle yapıldığı takdirde yaşama geçebilir. Kiev yönetiminin bu kararı, dünyanın başka ülkelerinde alınan emsal kararlarla birlikte basın ve ifade özgürlüğüne vurulmuş büyük bir darbedir" diye ekledi.
