RS FM'de yayınlanan Yavuz Oğhan'dan Bidebunudinle programına konuk olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti ve Saadet Partisi'nin ekonomi kurmayları, ekonomideki gidişatı yorumladı ve çözüm önerilerini anlattı.
CHP'nin Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, Merkez Bankası'nın faiz artırmasına ilişkin, "Merkez Bankası'nın inandırıcılığı kalmadı. Çünkü yapılan açıklamalarla, döviz kurunu frenleyemiyor. Üstelik yapılan döviz sözleşmelerinden milyarlarca liralık zarardayız. Şu anda yaşananlar günlük hareketler olarak görünse bile, gelecekte tamir edilmesi çok zor yaralar açıyor" yorumunu yaptı.
"Faiz artırımıyla her şeyi çözebileceklerini sanıyorlardı" diyen Erdoğdu, "Böyle olmadığını gördüler. Daha derinde bir sorun var. Türkiye'nin demokrasi ve adaletiyle ilgili yapısal bir sorunu var. Ne kadar faiz verirseniz verin, yabancı yatırımcı, Türkiye'ye gelmekten korkuyor. Sebebi de, OHAL koşulları altında, can, mal ve yatırım güvenliğinin olmadığını düşünmesi. 1 yıldır, 'OHAL'i kaldırın' diyoruz" dedi. Erdoğdu, "Muharrem İnce'nin başkanlığındaki CHP iktidarında yapacağımız ilk iş, OHAL'i kaldırıp, hukuk güvenliği sağlamak olacak. Yargıyı bağımsızlaştıracağız. Bunun yarattığı huzur ve güven ortamıyla, doğrudan yabancı yatırımcıların gelmesini bekliyoruz" ifadelerini de kullandı.
"Bugünkü yaşadığımız durum kriz durumudur. İyi yönetildiğinde alt edilir ancak bizde bir yönetim sorunu var" diyen İYİ Parti'nin Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve eski Hazine Müsteşarı Ayfer Yılmaz da ekonomideki sorunların giderilmesi için öncelikli olarak hukuk güvenliğinin sağlanmasına ve OHAL'in kaldırılmasına dikkat çekti. OHAL'in ve hukuktaki sorunların yarattığı psikolojinin ekonomideki kötü gidişatta etkili olduğuna değinen Yılmaz, Türkiye'nin terörle mücadelesinde OHAL'in gerekli olmadığını da sözlerine ekledi.
"Faizin artırılması tek başına yeterli değildir, uluslararası piyasalarda zaten kafalar karışık" diyen Yılmaz, bürokraside liyakatin önemine de vurgu yaparken, uygulamaların şeffaf olması gerektiğini ve denetlenebilir olmasına da dikkat çekti.
Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi ekonomist Ergün Kaya ise, bugünkü ekonomik yapının altının borç, ortasının ithalat ve üstünün ranttan oluştuğunu ifade ederek, "Borç, ithalat ve rant ekonomisi, Türkiye'yi ağır kronik problemlerle karşı karşıya getirdi. Bu problemlerin bazı dış nedenlerle oluştuğunu iddia edenler de var ancak, öyle bile olsa, Türkiye'nin makro ekonomik göstergeleri o kadar zayıflaştı ki, dışarıdan müdahalelere bile açık hale geldi. Bu da ekonominin yanlış ve kötü yönetilmesinden kaynaklanıyor" diye konuştu.
'İKTİDAR BU ŞEKİLDE DEVAM EDERSE, SONU IMF'DİR'
Kaya, "Hangi ülkenin ekonomisi zayıfsa, faizin, kur dalgalanmalarının zararını yaşar. Türkiye kendisini hedef olarak görmesin. Hedef iktidar değil. Genel bir kuraldır bu durum. İktidar, ekonomik yapının başında kendisi olduğu için, hedefin de kendisi olduğunu söylüyor ve makro ekonomik göstergelerin kötüleştiğini saklamak istiyor" görüşünü savunurken, "İktidar seçimi kazanır ve bu şekilde devam ederse, bunun sonu IMF'dir" dedi.
Türkiye'nin döviz borcundan elindeki döviz rezervini çıkardığınız zaman 444 milyar dolar açığı olduğunu ifade eden Kaya, "Ekonomiyi bu hale düşüren iktidar, hedef saptırmaktadır" dedi. Sorunun çözümünün üretimden geçtiğine vurgu yapan Kaya, "İktidar, rant virüsüne o kadar bulaşmış ki, eksen değiştirip üretime dönüş yapması mümkün değil" dedi.
Kaya, CHP ve İYİ Parti'nin ekonomi kurmayları gibi, OHAL kaldırılmadan ve hukuki açıdan yaşanan sorunların giderilmeden ekonominin düzelmeyeceğini de sözlerine ekledi.