Akşener'den dış politikada 'yeni bir çizgi' vaadi

Akşener'in cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasının başlangıç toplantısı bugün Ankara'da ATO Congresium Salonu'nda gerçekleştirildi. Akşener'in 24 Haziran seçimlerine yönelik kampanya sloganı, İYİ Parti'nin logosuna atıfla 'Yüzünü güneşe dön Türkiye' olarak belirlendi.

Konuşmasında ağırlıklı olarak hükümetin dış politika uygulamalarını eleştiren Akşener, somut dış politika vaatlerinden çok uygulamayı vaat ettiği dış politikanın niteliğine ve üslubuna ilişkin ipuçları verdi.

'DIŞ POLİTİKA SİYASETÇİLERİN İKİ DUDAĞININ ARASINA SIKIŞMAMASI GEREKEN BİR ALANDIR'

Dış politikanın, 'siyasetçilerin iki dudağı arasına sıkışmaması gereken, ülkenin çıkar ve itibarını öne koyan bir alan' olması gerektiğini belirten Akşener, "Dış politikamızın gelişmesinin önündeki en büyük engellerden biri, terördür. Terör, insanlığın karşısında duran, kontrolsüz gibi görünen, ne var ki sahibi çoğu kez bilinen, insanlık dışı bir araçtır. Ülkemizin terörle mücadelesinin ilk adımı, terörizmi besleyen ülkelerle ilişkisini, çıkarcı değil, akılcı bir temele oturtmasıdır" dedi.

'HİÇBİR NAMUSLU YÖNETİCİ, FETÖ'YÜ ULUSLARARASI BAĞLANTILAR İÇERİSİNDE İŞİNE GELDİĞİ GİBİ KULLANMAYI DÜŞÜNEMEZ'

"Terör örgütünün adı ne olursa olsun, PKK, FETÖ, PDY, İŞİD ya da bir başkası fark etmez, teröre kontrol edilebilir, zaman zaman kullanılıp zaman zaman devre dışı bırakılabilir araç olarak asla bakılamaz" diyen Akşener, şöyle devam etti:

"Hiçbir devlet, hiçbir terör örgütüne müsamaha edemez, hiçbir terör örgütüne kendi işine geldiği zaman iyi, gelmediği zaman kötü anlayışıyla yaklaşamaz. Hiçbir namuslu yönetici, mesela FETÖ'yü, uluslararası bağlantılar içerisinde, işine geldiği gibi kullanmayı düşünemez. Terör örgütlerini, kendi çıkarlarınız için kullanmaya kalkar, kendinize rakip gördüğünüz herkesin üzerine salmaya, FETÖ'yü kontrolünüzde tutarak, masum insanlara iftira atmaya kalkarsanız, sadece insanlık suçu işlemiş olmazsınız, aynı zamanda eğer iman edenlerdenseniz, günah ve vebal peşinizi bırakmaz. Eğer, iftira atmayı karakterinizin bir parçası sayarsınız, 1 Nisan'da dediğim gibi, adınız Haccac gibi yazılır tarihe."

'ORDU, İKTİDARIN HATA DÜZELTİCİSİ KONUMUNA GETİRİLİYOR'

"Devlet yöneticileri, hiçbir terör örgütü tarafından aldatılamaz, hiçbir terör örgütüyle pazarlık yapmaz, yapamaz. İster PKK olsun, isterse FETÖ, herhangi bir terör örgütünü kendi çıkarları doğrultusunda kontrol edebileceğini sananlar, sadece ve sadece aldatılan saflar değil, acz içindeki cahillerdir" ifadelerini kullanan Akşener, "Türk dış politikası, tarihin çok gerisine düşmüş bir anlayıştan vazgeçmeli, içi boş hayaller üzerine kurulu ya da sadece vitrine oynayan hamlelerle, ‘mağlup dış politika' gerçeğine mahkûm edilmemelidir. Bu mağlubiyetin faturasını ödemek de, kahraman ordumuza düşmektedir. Bu anlayış, varlığı barışın güvencesi, milletinin ve vatanının bekasını sağlamak olan ordumuzu, iktidarın hata düzelticisi konumuna getirmektedir" diye konuştu.

'KRİZLERDEN BESLENEN DEĞİL, DÜNYAYA ÖRNEK OLACAK DIŞ POLİTİKA'

Akşener, krizlerden beslenen değil, yeniden dünyaya örnek olacak bir dış politika hazırladıklarını ifade ederek, "Göreve geldiğimiz gün milletimiz de, dünya da, bu farklı anlayışı hissedecek. Bizler parmak sallayarak yenilmek değil, şeffaflıkla konuşarak kazanmak isteyen, bir dış politika uygulayacağız. Bir devletin uluslararası ilişkileri ciddiyet ister. Ekran önünde ayrı, kapı arkasında ayrı konuşarak, milletinizi aldatamazsınız" dedi.

Türkiye'nin yeni dünya düzeninde anlamı sorgulanan jeopolitik konumu yerine, ‘ekonomik coğrafya' kavramıyla anılması gerektiğini söyleyen Akşener, "Türkiye, bürokratik kolaylık ve hukuka güven ilkesiyle, kolay ulaşılabilir bir hale gelecek, güç ve saygınlıktadır. Devlet olmak, insanların ölmesi üzerine değil, yaşaması üzerine politika üretmek demektir. Devlet gibi davranırsanız, Afrin olmaz ve mülteci dalgası altında kalmazsınız" ifadelerini kullandı.

'2019'DA SURİYE'DE MÜLTECİLERLE BİRLİKTE İFTAR YAPACAĞIMIZ BİR DIŞ POLİTİKA ANLAYIŞIYLA HAREKET EDİYORUZ'

Akşener, Türkiye'de sayıları 3 milyonu aşan Suriyeli mültecilerle ilgili de "Herkes, kendi vatanında mutludur. 2019 Ramazan'ında, biz onların misafiri olarak, Suriye'de, mültecilerle birlikte iftar yapacağımız, bir dış politika anlayışıyla hareket ediyoruz. Devlet gibi davranmazsanız, 5 milyon mülteciniz olur, 150 milyar lira harcarsınız. Devlet gibi davranırsanız, 1 milyon yabancı öğrenciniz olur, her yıl, 100 milyar lira kazancınız olur" dedi.

'DEVLET ADAMLIĞI MIZIKÇI ERGEN TAVRIYLA OLMAZ'

Türkiye'nin büyük bir potansiyele sahip olduğunu ifade eden Akşener, "Had bildirmek, bağırıp, çağırarak ülke yöneteceğini sanmak, devlet kültürüyle ilişkisiz, şuuru sorunlu bir anlayıştır. Türkiye'nin gücüne, milletin aklını ve birikimini katmak gerekiyor. Dışişleri bürokrasisi, ülkemize yapılan hakaretlere cevap yetiştiremez oldu. Türkiye'de devlet adamlığı, mızıkçı ergen tavrıyla olmaz. Olursa, Türkiye'nin kredisini tüketirsiniz. Bugün olan budur. Türkiye, dünyanın Türkiye'sidir. 200 milyonluk Türkçe konuşan Türk dünyasının kalbidir. 1 milyarlık Müslüman âleminin yüzünü döndüğü bir ülkedir. Ve bu, hep böyle olmuştur" diye konuştu.

'TÜRKİYE AYNI ZAMANDA AVRUPA'DIR'

"Türkiye aynı zamanda Avrupa'dır" diyen Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hem de asırlardır böyledir. Dış ticaretimizin halâ yarısı, AB ülkeleriyledir. Bu ticaret, nitelikli sanayileşmenin lokomotifi durumundadır. Bunun aksini söylemek, yalan söylemektir, milleti aldatmaktır. ABD'ye en çok bağıranların çocukları ve torunları, ABD pasaportu taşıyorsa, neye ve kime güvenebiliriz? Son yıllarda Türkiye-ABD ilişkileri, çift yüzlü yorgana dönmüştür. Dışarıda başka şey söylenmekte, içerde başka şey olmaktadır" ifadelerini kullandı.

'TÜRKİYE'Yİ YENİ BİR ÇİZGİYE TAŞIYACAĞIZ'

Bölgedeki ülkelerin kalkınmasının Türkiye'nin de menfaatine olduğunu, güçlü Irak ve güçlü Suriye'nin daha güçlü Türkiye anlamına geldiğini vurgulayan Akşener, şöyle devam etti:

"En kötü komşu, hem içeride kavga eden, hem de dışarıda sizinle kavga edendir. Bakın dünyaya, gelişmiş ülkelerin tamamı, komşularıyla iyi ilişkiler ararken bize kavga tavsiyelerine kulak kabartamayız. Savaşlara sevinemeyiz. Müslümanların bombalanmasına el ovuşturan olamayız. Onlar sevinse de, biz sevinemeyiz. Çünkü biz, büyük bir milletiz. Devletlerle ilişkilerimizi, başka devletlerin politikalarına terk edemeyiz, etmemeliyiz. Türkiye'yi cesaretle yeni bir çizgiye taşıyacağız. Bu yola çıkarken ne dedik? Medeniyet yolunun taşlarını sadece cesurlar döşer. Türkiye'yi, yeni bir medeniyet çizgisine taşıyacağız."