'Merkez Bankası'nın faiz kararı erken seçimin gölgesinde kaldı'

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yılın üçüncü Para Politikası Kurulu toplantısında Geç Likidite Penceresi (GLP) borç verme faiz oranını 75 baz puan artırarak, yüzde 13.50'ye yükseltti. Beklenti, 50 baz puanlık artış yapılması yönündeydi. Merkez Bankası, Geç Likidite Penceresi faiz oranını en son 15 Aralık 2017'de 50 baz puan artırmıştı. Banka, politika faizinde ise değişiklik yapmadı. Para Politikası Kurulu'nun (PPK) ardından yapılan açıklamada, enflasyondaki yüksek seviyelerin fiyatlama davranışları üzerinde risk oluşturmaya devam ettiğine vurgu yapılırken, ithalat fiyatlarındaki yükselişin bu riskleri artırdığı kaydedildi. Fiyat istikrarını desteklemek amacıyla ölçülü bir parasal sıkılaştırma yapılmasına karar verildiği kaydedilen açıklamada, ihtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma yapılabileceği mesajı verildi.

GCM Menkul Kıymetler Araştırma Uzmanı Enver Erkan, Merkez Bankası'nın faiz kararını, kurdaki dalgalı seyir ve erken seçim süreci çerçevesinde gelecek olası adımları değerlendirdi.

'TL'Yİ DESTEKLEMEK İÇİN YERİNDE BİR HAMLE'

Finansal analist Enver Erkan, TCMB'nin TL'de ağırlık kazanan değer kaybının enflasyon beklentilerini bozma ihtimali karşısında, proaktif bir adım ile Türk Lirası'na destek olma amacıyla faiz adımını attığını söyledi: "Erken seçim sürecindeki belirsizliklerin TL'ye yansıması ve Mayıs sonrası enflasyonda görülebilecek yukarı doğru hareket karşında yerinde bir hamle. Her ne kadar Merkez Bankasının enflasyon tarafında yapabilecekleri sınırlı olsa da en azından TL'deki değer kaybının ithal maliyetlere yapacağı marjinal etkiyi sınırlamak adına TL'yi desteklemek amaçlı bir faiz artırımı söz konusu."

'SİYASİ KULİS HABERLERİ, FAİZ ARTIRIMININ ÖNÜNE GEÇTİ'

Peki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın bu adımı, kurun kontrol altına alınmasını sağladı mı? Enver Erkan, şu an piyasanın görünümüne bakıldığında bu kontrolün sağlanamadığının görüldüğünü söyledi.

Faiz hamlesi sonrası TL'ye destek olarak kurun 4.05-4 bandına yerleşmesi ve borsanın pozitif tepki vermesinin beklendiğini belirten Erkan, buna karşın Dolar/TL'nin hızla kayıplarını geri aldığını hatırlattı: "Yani TL tarafına şu anda kalıcı etki yarattığını söylemek zor. Bu açıdan bakacak olursak piyasa üzerinde anlamlı bir etkide bulunamadı."

Erkan, faiz hamlesinin geri plana iten etkenleri ise erken seçim sürecinde kulis haberleri ve muhalefet adaylarınının belirsizliği olarak sıraladı.

'FAİZ, KAĞIT ÜZERİNDE YÜZDE 8, GERÇEK FONLAMA İSE YÜZDE 13.50'

GCM Menkul Kıymetler Araştırma Uzmanı Enver Erkan, ana para politikası aracı olarak kullanılan politika faizi ile gecelik borçlanma ve borç verme faizinin çok uzun süredir kullanılmadığına dikkat çekti, sakıncalarına vurgu yaptı:

"Tali bir para politikası aracının yaklaşık bir buçuk yıldır ana para politikası aracı olarak kullanılması söz konusu. Kağıt üzerinde politika faizi yüzde 8 ama piyasa Geç Likidite Penceresi'nden fonlanıyor, ki bu şu an 13.50 seviyesinde. Yani gerçek TL fonlaması ve gerçek Merkez Bankası faizi. Bu durum kompleks bir para politikası görüntüsü ortaya çıkarıyor. Ülkemizin para politikası dinamiklerine hakim olmayanlar için çok anlaşılabilecek bir durum ortaya koymuyor."

'SEÇİM SONRASI TABLO, TL'NİN SEYRİNİ BELİRLEYECEK'

Enver Erkan, TL'deki fiyatlama mekanizmalarda etkili olan erken seçim sürecini de değerlendirdi.

24 Haziran seçimlerinin Türkiye'nin geçen yıl oyladığı anayasa değişikliğinin vücut bulacak hali olması itibariyle geçmiş seçimlerden çok daha farklı bir öneme sahip olduğunu belirten Erkan, seçim sonrası oluşacak tablonun önemine vurgu yaptı: "Muhalefetin aksiyonları önemli. Özellikle ekonomi yönetimi nasıl şekillenecek, ekonomik başlıkları, reformları ele alma ne kadar kısa bir sürede gerçekleşebilecek? Yanıt bulması gereken birçok soru var. Bu sorular yanıt buldukça, piyasa belirsizliklerin azalmasından destek bulabilir ancak seçime kadar piyasalardaki dalgalanmanın süreceği gözleniyor."

'HAZİRAN AYINDA DA EK POLİTİKA HAMLESİ GELEBİLİR'

Finansal analist Enver Erkan, Merkez Bankası'nın Haziran ve Temmuz ayı toplantılarına ilişkin öngörülerini de paylaştı.

Haziran toplantısında faiz artırımı yapılmayacağına ilişkin net bir söyleme sahip olmayı doğru bulmayan Erkan'a göre TL'deki değer kaybının devamı ve bunun enflasyondaki görünümü bozması durumunda banka 7 Haziran'da da faiz artırmayı değerlendirebilir: "Burada belirleyici, bugünden 7 Haziran'a kadar ki TL hareketi olacak. Seçim sonrasında da aynı beklentiler şekillendirecek. Merkez bankası şu anda ek politika hamlelerine açık kapı bırakan bir durumda. Dolayısıyla piyasa şartları gerektirirse, ilave bir sıkılaştırma daha yapması mümkün olabilir."