İBB Başkanı Mevlüt Uysal, İstanbul'da başkonsoloslarla Emirgan Parkı'nda buluştu. Toplantıya, Almanya'nın İstanbul Başkonsolosu Georg Wilhelm Birgelen, Avusturya'nın İstanbul Başkonsolosu Gerhard Lutz, Rusya'nın İstanbul Başkonsolosu Andrey Podelyshev, Japonya'nın İstanbul Başkonsolosu Norio Ehara'nın da aralarında bulunduğu 60 başkonsolos katıldı.
Boğazdaki gemi kazaları üzerine bir soruya yanıt veren Uysal, "Boğazlar; Çanakkale, İstanbul Boğazı Montrö Anlaşması gereği, uluslararası bir anlaşma ile kuralları belirlenmiş ve çok tarafları olan bir anlaşma. O dönemin ticari gemilerinin büyüklüğü, o şartlar düşünülerek belki kurallar konuldu. Asıl o dönemde savaş gemilerinin geçişiyle ilgili biraz öncelik tanınmış. O sözleşmeye göre boğazdan geçen ticari gemiler hiçbir müsaade, hiçbir izin, hiçbir kılavuz alma zorunluluğu duymadan istediği şekilde geçebiliyor. Tabi bunu bizim değiştirme imkanımız yok. Ticari olarak geçen gemiler 'Ben direkt geçiyorum' dediği zaman yapılacak hiçbir şey olmadığı için kural da belirlenmiyor" dedi.
Uysal, "Kuralları belirleyip ticari olarak bakıldığı zaman daha rasyonel işleyen bir kanal olması hem İstanbul'u hem ticaret yapan o tacirleri, gemi sahiplerini, yük taşımacılığı yapan insanları rahatlatacağını düşünüyoruz. Eğer bir petrol tankeri Boğaz'dan geçmek için 2-3 gün sıra beklerken, orada gemi kaptanının inisiyatifine kalmış şekilde riski maksimum şekilde bir geçiş varken, onun yerine çok daha hızlı, pratik, ticari olarak taşımacılığı yapanlara avantajlar sunan bir geçiş programının olması, İstanbullular, bizler adına çok daha güvenli bir ortam oluşturuyor. Şu olabilir Boğazlardaki ticari geçişlerin yeniden uluslararası düzeyde oturulup tartışılması yapılıp vesaire ama o tartışmayla vakit kaybetmek yerine yeni bir alternatifin yapılıp onun üzerine de oturup çalışmak çok daha değer diye düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
'Kanal İstanbul' projesiyle ilgili soruyu yanıtlayan Uysal, "Sadece yerel yöneticiler olarak, İstanbul olarak bunun altından kalkabilme imkanımız yok. İBB Başkanı olarak canı gönülden kanalın yapılmasını istiyoruz. Son günlerdeki meşhur yalı kazası, geminin yalıya çarpması yeni kanal ihtiyacının ne kadar acil olduğunu gösterdi. Ben şu anda hükümetimizde bu konuda bir kararlılık görüyorum. Kanalın bu yıl içinde en azından başlayacağını düşünüyorum" dedi.
'BOĞAZ TRAFİĞİNİ DÜZENE SOKACAK'
'Kanal İstanbul' projesinin boğaz trafiğini de düzene sokacağını belirten Uysal, "Evet çok büyük bir proje. İstanbul'da 'Kanal İstanbul' sadece 'Bir kanal açalım ve gelir elde edelim' mantığıyla değil, İstanbul'da Boğaz trafiğini yeni bir düzene sokma, İstanbul'u kurtarma adına ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Bu manada kanala yapılan 'ekonomik olarak geri dönüşü ne kadar çabuk olur' gibi hesaptan öte, İstanbul'u kurtarma adına kanalın muhakkak yapılması gerektiğini düşünüyorum. Muhakkak ekonomik durumlar da düşündük ama onlara çözüm bulunacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı. Uysal, "Şuna da inanıyorum: Kanalın bu yıl içerisinde bir şekilde başlatılacağına, temelinin atılacağına veya protokolünün yapılma noktasına geldiğine inanıyorum" diye konuştu.
Uysal, erken seçimle ilgili bir soru üzerine, "Daha çok yeni bir hadise. Muhalefet parti liderlerinden birisi olması gerektiğini söyledi. O konuda yerel yöneticiler olarak ne bir etkimiz ne bir yetkimiz olabilir. Ancak sizler gibi tahminimiz olabilir. Onun ötesinde söyleyebileceğimiz hiçbir şey olmaz. Herhalde 1-2 gün içerisinde netleşir" dedi. Uysal, "Biz İstanbul olarak seçim olsa da olmasa da biz İstanbul'a hizmet etmeye devam edeceğiz. Seçim olursa İstanbul'da aksayan bir şey olur mu veya seçim olmazsa aksayan bir şey olur mu? Çok neticeyi değiştiren bir şey olacağını düşünmüyorum" diye konuştu.
'SURİYELİLERLE SIKINTI YAŞADIĞIMIZ BİR DURUM YOK'
Türkiye'de yaşayan Suriyeliler hakkında bir soruya Uysal, şöyle yanıt verdi:
"Suriye'den gelen Türkiye'de yaşayan 3.5 milyon insandan 500-600 bini İstanbul'da ise onları daha problemsiz halde rahat ettirebiliriz, bizim öncelik verdiğimiz nokta bu. Dolayısıyla Suriye'den yeni bir göç dalgası olur mu, gelecekte ne olur? Onu bilemem. Ancak bizim İstanbul'da 500-600 bin Suriyelinin problem olmadan nasıl yaşadığı, bütün konsoloslarımız tarafından merak edilen bir konu. Bunun tek bir cevabı var. Biz İstanbul'da Suriyeli göçmenlerimiz ayrı bir yerde tutturan, kendi gettolarının oluştuğu bir yapı yok. Gerçekten İstanbul'un halkı o anlamda misafirperver. Bu şekilde halkın içerisinde İstanbulluların içerisine yer etmiş bir göçmen yapısı halkıyla çok daha barışık bir şekilde hayatlarını sürdürmelerine, halkımızın da onlara çok daha misafirperver ve yardımsever bir yaklaşımla onları sahiplenmeleri, olabilecek birçok sorunu veya başka ülkelerin yaşadığı problemleri İstanbul'da bizlere yaşatmıyor. İstanbul halkına canı gönülden teşekkür ediyorum. O konuda çok büyük bir kabullenme var. Ben İstanbul'da yaşayan 600-700 bin civarında Suriyeli göçmen olarak önemli problem oluşturduğunu görmedim. Sıkıntı yaşadığımız bir durum yok" dedi.
ÜÇÜNCÜ HAVALİMANI'NI İLK BAŞKONSOLOSLAR GEZECEK
Uysal, Romanya ve İtalya'nın teklifi üzerine Üçüncü Havalimanı açılmadan önce ilk olarak başkonsoloslar tarafından gezileceğini de sözlerine ekledi. İBB Başkanı Uysal'ın başkonsoloslarla buluşması, Emirgan Parkı'nın gezilmesi ve fotoğraf çekimiyle sona erdi.
