Erdoğan, grup toplantısının hemen ardından Başbakan Binali Yıldırım ve parti yöneticileriyle bir araya geldi. Yaklaşık 1 saat süren görüşmede, Erdoğan’ın parti kurmaylarından Bahçeli’nin önerisiyle ilgili değerlendirme yapmalarını istemediği, kendisinin Bahçeli ile bugün yapacağı görüşmenin sonucunu beklemesini istediği kaydedildi.
Cumhuriyet'ten Emine Kaplan'ın aktardığına göre AK Parti Parti içinde erken seçim önerisini ‘sürpriz’ olarak değerlendirenler kadar, ‘beklenen oldu, seçim erken yapılacaktı, işaretler bunu gösteriyordu’ yorumunu yapanlar da bulunuyor.
Habere göre parti kulislerinde, seçimin erkene alınması durumunda yaşanabilecek olası olumlu ve olumsuz taraflarla ilgili şu yorumlar yapılıyor:
Eğer bir seçim kararı alınacaksa bu liderlerin bir araya gelerek yapacakları değerlendirmenin ardından ortak bir karar olarak kamuoyuna birlikte açıklanmalıydı.
'HEDEFİ İYİ PARTİ İSE DOĞRU OLMAZ'
Uzun süredir bir erken seçim beklentisi var, bu yönde bir karar alınabilir. Ancak tarih konusu sıkıntılı. Bahçeli, İYİ Parti’nin seçime girmesini engellemek için 26 Ağustos tarihini özellikle seçmiş olabilir. Eğer YSK, İYİ Parti’nin 1 Nisan’da yaptığı kongreyi geçerli kabul ederse ancak 1 Ekim’den sonra yapılacak bir seçime girebilir. İYİ Parti’nin seçime katılamaması ise Meral Akşener’i mağdur yapar, bu durum da Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’a zarar verir.
Erdoğan ile Bahçeli’nin bugünkü görüşmesinde seçimin erkene alıp almayacağı netleşir. Seçim erkene alınabilir, ancak tarihi değişebilir. Partinin büyük kongresinin Haziran sonuna doğru yapılması planlanıyor. Kongre ile seçim arasında çok kısa bir süre kalıyor bu durum partiyi olumsuz etkiler. Partinin kurulları, parti yönetimi ve kabinede yapılacak olası değişikliklerin seçimden kısa bir süre önce yapılacak kongrede yapılması, olası küskünlük ve kırgınlıklar nedeniyle propaganda sürecini olumsuz etkiler.
'TUZAK MI KURUYOR?'
Parti içinde hala MHP ve Bahçeli’ye güvenmeyen bir kitle bulunuyor. Bahçeli’nin bu çıkışının, AKP’ye yönelik bir tuzak olabileceği dile getirilirken, “Bahçeli, 2002’de aynı çıkışı yaptı. Ama seçimde kendisi barajın altında kalırken, ANAP, DYP ve DSP’yi de bitirdi” yorumları yapılıyor.
Yerel seçimlerin genel seçimden önce yapılması iki parti arasındaki ittifaka zararı olacaktı. Bazı illerde iki parti arasında fiili ittifaklar kurulabilecek, ancak iki partinin güçlü olduğu illerde adaylar ve teşkilatlar arasında yaşanan yoğun çekişme ve olası gerilim, 7 ay sonra yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçiminde yapılacak ittifakı olumsuz etkileyecekti. Bu nedenle genel seçimin yerel seçimden öncesine çekilmesi hem Cumhurbaşkanlığı hem de milletvekili seçimi açısından avantaj getirir. Milletvekili seçimi önce yapılırsa, belediye başkanlığı için aday olacak milletvekilleri açısından da sorun kalmaz. Özellikle Başbakan Binali Yıldırım’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olması durumunda, yeniden Başbakan belirlenmesi ve hükümet kurulması süreçlerinin yaşanmasına gerek olmaz.