Türkiye temaslarını Anadolu Ajansı'na değerlendiren Stoltenberg, NATO'nun Irak'taki eğitim misyonu hakkında yaptığı görüşmeye ilişkin bilgi verdi.
Stoltenberg, Türkiye'nin bölgede özel bir rolü bulunduğunu, bölgeyi iyi tanıdığını söyledi. Türkiye'nin ayrıca daha önce de Bağdat hükümeti ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) ile yakın çalışma içinde olduğunu hatırlatan Stoltenberg, "Bütün bunlar Türkiye'ye NATO eğitim misyonunda faydalı olacak tecrübe ve bilgi sağlıyor" dedi.
'SADECE SAVAŞI DEĞİL, BARIŞI DA KAZANMALIYIZ'
Yerel güçleri eğitmenin NATO'nun sahip olduğu en iyi araçlardan biri olduğunu belirten Stoltenberg, "Önleme, müdahaleden daha iyidir. Biz sadece savaşı değil, barışı da kazanmalıyız." ifadesini kullandı.
"DEAŞ ya da tüm terör örgütlerinin geri gelmesini ve Irak'ın istikrarını tehdit etmesini önlemeliyiz. Eğitim misyonu ve kapasite artırımı işte tam da bu nedenle önem taşıyor. Iraklılar, DEAŞ'ın geri gelmesini kendileri önlemeli ve kendileri terörle mücadele edebilmeli. Irak'ın terörle mücadele edebilmesi bizim çıkarımıza. Komşularımız ne kadar istikrarlı olursa biz de o kadar güvende oluruz. Irak, Afganistan, Bosna ya da Libya gibi NATO'nun operasyon yaptığı yerlerden çıkardığımız ders şu. NATO muharebe harekatı düzenlemeye hazır olmalı ama uzun vadede yerel güçlerin kendi ülkelerini savunması yabancı askerin gelip bunu yapmaya çalışmasından daha etkili ve sürdürülebilir. Ben şuna içtenlikle inanıyorum. Yerel güçleri eğitmek teröre karşı elimizdeki en iyi araç."
'TÜRKİYE ÖNEMLİ BİR SORUMLULUK DAHA ÜSTLENECEK'
Türkiye'nin onlarca yıldır ittifakın parçası olduğunu hatırlatan Stoltenberg, Türkiye'nin Soğuk Savaş sırasında Sovyetler Birliği'nin caydırılmasında anahtar ülke olduğunu, Soğuk Savaş sonrasında da NATO sınırlarının ötesinde istikrarın sağlanması ve krizlerin yönetilmesinde önemli roller oynadığını vurguladı.
Stoltenberg, "Türkiye, birkaç yıl içinde NATO'nun çok kısa sürelerde görevlendirmesine hazır olacak Çok Yüksek Hazırlık Seviyeli Müşterek Görev Gücü'nden (VJTF) sorumlu olacak. Bunu da memnuniyetle karşılıyoruz. Bu bizim daha belirsiz ve öngörülemeyen durumlara karşı adaptasyonumuzun bir parçası" diye konuştu.
VJTF'nin, 2014 Galler Zirvesi'nden sonra Rusya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'dan gelebilecek risklere ve tehditlere karşı kabiliyetlerinin geliştirilmesi kararlaştırılan NATO Mukabele Kuvveti (NRF) bünyesinde kurulmasına karar verilmişti.
VJTF'nin yaklaşık 5 bin askerden oluşan çok uluslu bir birlik olması, hava, deniz ve özel kuvvetlerce desteklenen 5 tabur içermesi planlanıyor. Tam olarak operasyonel hale geldiğinde VJTF'nin büyük krizler oluşması durumunda hızlı takviye görevi görecek iki ek birlik tarafından desteklenmesi öngörülüyor.
VJTF etkin hale geldiğinde henüz kriz başlamadan ilk uyarı veya belirtilerden hemen sonra olası tehditlere karşı caydırıcı bir güç olarak görev yapacak.
'SURİYE'DE NATO MEVCUDİYETİ PLANI YOK'
Türkiye'nin NATO'ya katkıları gibi NATO'nun da Türkiye'ye katkıları olduğunu belirten Stoltenberg, bunlara örnek olarak AWACS izleme uçağının Konya'da bulunmasını, NATO gemilerinin Türkiye'de daha fazla liman ziyareti ve tatbikatlar yapmasını, ayrıca istihbarat, keşif ve gözetleme faaliyetlerini gösterdi.
Stoltenberg, NATO'nun Suriye krizindeki duruşu hakkında ise şunları söyledi:
"Şu ana kadar Suriye'nin kuzeyinde NATO mevcudiyeti için talep ya da plan yok. NATO Türkiye'de bulunuyor ve Türkiye'ye keşif, hava savunması, artırılan deniz mevcudiyeti ve tatbikatlarla destek veriyor. Ama değişik nedenlerden dolayı Suriye'de NATO mevcudiyeti için bir plan bulunmuyor. Bu nedenlerden biri de Suriye'de çatışmanın zaten çok karmaşık olması. NATO'nun burada bulunması da sorunun çözümüne yardımcı olmayacaktır."