Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ankara ziyaretinin temel sonuçları sizce nedir?
Üst Düzey İşbirliği Konseyi'nin 3 Nisan'daki toplantısının son derece başarılı geçtiğiniz söyleyebiliriz. Tüm alanlarda Rus-Türk ilişkilerinin gelişimi yönünde yeni güçlü adım atıldı. Abartısız, ikili ilişkiler bağlamındaki en önemli olay, ülkelerimizin liderlerinin start verdiği Akkuyu nükleer santral yapımı için düzenlenen görkemli tören oldu. Elbette, bunun için iki ülkenin ilgili bakanlıkları ve kurumları dev hazırlık çalışması yaptı. Bu bağlamda, Akkuyu projesine stratejik yatırım statüsünün verilmesi sürecinin başarıyla tamamlanması ve projeyi hayata geçiren Akkuyu Nükleer şirketine uygun biçimde yapılan yapım ruhsatı verilmesi önemli.
Ertesi gün, 4 Nisan'da, Ankara'da Astana formatında Rusya-Türkiye-İran üçlü zirvesinin gerçekleşmesi de önemli. Bu, Ortadoğu'nun, özellikle de Suriye'nin geleceği için çok önemli bir olay.
Rusya'dan Türkiye'ye ihracatın ithalattan kat kat yüksek olduğu dikkat alınırsa Rusya ve Türkiye arasındaki ticaretin yılda 100 milyar dolarlık seviyeye ulaşması ne kadar gerçekçi?
İkili ticaretteki dengesizlik sorunu, ticaret hacmini etkilemiyor. Rusya'nın Türkiye'ye ihracatı gerçekten de geçen yıl 18.7 milyar dolar olarak gerçekleşti, ithalat ise 3.4 milyar dolar. Böylelikle toplam ticaret 22.1 milyar dolar olarak gerçekleşti, bu da geçen yıla göre yüzde 40 daha fazla. Tarihsel olarak öyle oluştu ki, ihracatımızın yapısında Türkiye'nin bu denli ihtiyaç duyduğu enerji kaynakları, öncelikle doğalgaz yer alıyor. Doğalgaz, Türkiye'ye toplam ihracatımızın yüzde 30'unu oluşturuyor. Ancak ben, bu gerçekler temelinde, enerji alanında Türkiye'nin Rusya'ya bağımlı olduğu yönünde sonuç çıkarılmasına kesinlikle karşıyım. Ülkelerimiz karşılıklı olarak birbirine bağımlı, çünkü Rusya da Türkiye'nin doğalgazı alma ve parasını ödeme yeteneğine bağımlı.
İşte bu, ülke yöneticilerimizin ticareti 100 milyar dolara çıkarma gibi iddialı hedefi hayata geçirme yollarından biri.
Akkuyu nükleer santrali için yatırımcılar bulma konusunda yaşanan gecikme santralin işletmeye teslim etme tarihini etkiler mi?
Stratejik hedef, ilk elektrik akımını Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. kuruluş yıldönümünde, yani 2023'te vermek. Eminim bu hedefe ulaşılacak.
İlgili Rus kurumların yöneticilerinin anlattığına göre, yatırımcıların bulunması mecburi değil, isteğe bağlı. Yani, Akkuyu projesine yatırım yapmak isteyen, en önemlisi de bu güçte olan Türk şirketleri bulunursa bu konu incelenebilir. Bu konu politik değil, ekonomik. Şartlar ne olacak, görüşmelerde tartışılması gereken sıradan bir konu. Yatırımcı bulunmazsa da Rosatom bu projeyi tek başına yapar.
Türkiye, NATO'nun diğer ülkelerinden farklı olarak, Skripal olayıyla ilgili olarak Rus diplomatları sınır dışı etmedi. Ankara'nın bu konudaki tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ankara bu konuda, bağımsızlığını önemseyen ve dışişlerinde bağımsız politika uygulamaya çalışan bir ülkenin duruşunu sergiledi. Diğer ülkeler de Türkiye'yi örnek almalı ve Rusya düşmanlarının kaba provokasyonlarına kapılmamalı.