Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Beştepe'de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunup basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Kalın, Türkiye'nin Suriye geneline Türk Kızılayı üzerinden 630 milyon dolar değerinde yardım ulaştırdığını duyurdu.
Kalın'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
S-400'ler savunma amaçlı alınan sistemlerdir. Herhangi bir tehdit oluşturması mümkün değil. S-400 bataryası temmuzda teslim edilecek.
Görüşmelerde İran'la ilişkiler de kapsamlı şekilde ele alındı. Astana süreci Suriye krizine çözüm için kurulmuş en önemli mekanizma. Cenevre süreci adeta nefesini tüketti. Cenevre sürecinde yaşanan tıkanıklıklar Astana sürecini daha kritik hale getirdi. Biz Astana'nın Cenevre ile birlikte devam etmesi kararlılığını sürdürüyoruz. Astana'yı Cenevre toplantılarına alternatif olarak görmedik.
'RUSYA VE İRAN'LA HER TÜRLÜ İŞBİRLİĞİNE HAZIRIZ'
Cumhurbaşkanımızın bir teklifi daha oldu. Belli yerlerde Sahra hastanesi kurulması… Bu konuda çalışmalarımız devam ediyor. Biz Rusya ve İran ile her türlü işbirliğine hazırız. Bu konuda yakın bir zamanda somut bazı adımların atılmasını da umut ediyoruz. Adil seçimlerin yapılması konusunda da kararlılığımız aynen devam ediyor.
Bizim diğer koalisyon ortaklarıyla ve diğer garantör ülkelerle mutabık kaldığımız noktalardan bir tanesi Suriye'nin tamamının terör unsurlarından temizlenmesidir. PYD/YPG ile yapılan mücadele DEAŞ ile mücadeleye engel değildir. Tam tersine terörle mücadelede tutarlı bir duruşun yansımasıdır. Bu örgütün Suriye'nin belli bölgelerinde kendisine fiili durum yaratmak suretiyle arayış içinde olduğunu biliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız Doğu Guta'da yaşanan hadiseleri de kendilerine bildirdi. Temennimiz yaşanan çatışmaların tekrar etmemesidir.
'GÖRÜŞ AYRILIĞI YOK, HABERLER SPEKÜLATİF'
Ekonomimizde son dönemde çok önemli gelişmeler yaşandı. Turizm alanında da çok önemli artışın olduğunu görüyoruz. Enflasyonla mücadele de devam ediyor şu anda yüzde 10'lar civarında. Sayın Cumhurbaşkanımızın konuyu takip ettiğini ifade etmek isterim.
Zaman zaman 'ekonomi koordinasyonunda birtakım görüş ayrılıkları olduğu' şeklinde spekülatif haberler çıkıyor. Bunlar gerçeği yansıtmıyor.
Cumhurbaşkanımızın pozisyonu her zaman net oldu. Faizlerin düşürülmesi Türk ekonomisini canlandıracak bir hamle olacaktır. Son günlerde bunun dışında yaşanan olağandışı bir hadise yok.
'MUSTAFA KEMAL ATATÜRK DE SANATÇILARLA YAKIN TEMAS İÇİNDEYDİ'
(Sanatçıların sınırdaki askerleri ziyareti) Ana muhalefet liderinin bu ziyaretten neden bu kadar rahatsız olduğunu anlamakta zorlanıyoruz. Sakil ifadeler kullanarak anamuhalefet lideri aslında kendini küçük düşürmektedir.
Kore Savaşı'ndan Kıbrıs Harekatı'na, son olarak da 15 Temmuz'a kadar bütün kritik dönemlerde sanatçılarımız, sporcularımız milli bir duyarlılıkla askerimizin, devletimizin yanında olmuştur. 1915'te Çanakkale zaferinden birkaç ay sonra bir grup yazar Çanakkale'ye davet edilir. Mehmet Emin Yurdakul, Ahmet Ağaoğlu, Ömer Seyfettin.. gibi dönemin önde gelen yazarları Çanakkale'ye gitmişlerdir. İstiklal Harbi sürecinde benzer tabloların yaşandığını görüyoruz.
'KILIÇDAROĞLU'NA SORMAK LAZIM; SİZİ TUTAN NEDİR?'
- Mustafa Kemal Atatürk'ün de sanatçılarla yakın temas içinde olduğunu biliyoruz. Çanakkale ve İstiklal Savaşı'nda da yazarların ziyaretleri oldu. Ana muhalefet liderinin neden rahatsız olduğunu anlamak zor. Sanatçılarımız yaptıkları açıklamayla pozisyonlarını ortaya koydular.
- Kılıçdaroğlu'na sormak lazım sizi tutan nedir? Sınır karakoluna gidin, siz de ziyaret edin, hatta kamuflaj giysinler.
'SELFİE ÇEKEN ASKER GÖREVDEN ALINDI MI?'
Sanatçılarla birlikte yapılan karakol ziyaretinde selfie çeken askerin görevden alınıp alınmadığı sorulan Kalın, "Selfie çeken askerle ilgili bu insani bir tabloydu aslında. Bana gelen bir bilgi yok. Ama görevden alındığına dair bir bilgi ulaşmadı" dedi.
'BÖLGE TEMİZLENENE KADAR ZEYTİN DALI HAREKATI DEVAM EDECEK'
Bütün o bölge, buna Tel Rıfat da dahil, terör unsurlarından temizlenene kadar bu harekat devam edecektir.
Suriye'de insani yardımların hızlı bir şekilde ulaştırılmasında rejim üzerindeki baskının artırılması gerekiyor. Çünkü gerek bu ateşkesin hayata geçirilmesi gerekse insani yardımların ulaştırılması konusunda en büyük engeli şu ana kadar rejim çıkarttı. Dün Sayın Cumhurbaşkanımız, bu konuyu detaylı bir şekilde mevkidaşlarıyla görüştü.
'ABD KARAR VERMELİ, SURİYE'DE DEAŞ'LA MÜCADELE BİTTİ Mİ, BİTMEDİ Mİ?'
Amerika'nın bir karar vermesi lazım, Suriye'de DEAŞ'la mücadele bitti mi, bitmedi mi? Yani 'bitti' diyorlar, 'bitmek üzere' diyorlar, 'bitime yaklaştık' diyorlar. Sonra 'yok hayır tehdit devam ediyor' diyorlar.
Orada ciddi bir kafa karışıklığının olduğu anlaşılıyor. Başkalarının kafa karışıklığı ya da planları bir tarafa, bizim kafamız son derece net, bizim yaklaşımımız son derece açık.
'RUSLAR, 'YPG/PYD UNSURLARININ KALMADIĞINI SÖYLÜYOR'
(Ruhani'nin Afrin Suriye yönetimine bırakılmalı açıklaması) Sayın Ruhani, oturumun 1. bölümünde bu konuyu gündeme getirdi ama bizim pozisyonumuz son derece net. Afrin'in güvenliğinin sağlanması öncelikli hedefimiz. Biz bir tehditten kurtulup bir başka tehdit ile karşı karşıya kalmak istemiyoruz. Şu anda da zaten önemli bir huzur ortamı sağlandı.
Tel Rıfat konusunda Ruslar 'YPG/PYD unsurlarının neredeyse kalmadığını' söylüyor. Bunu kendi kaynaklarımızdan teyit edeceğiz.
'KABİNE REVİZYONU SÖZ KONUSU DEĞİL'
(Kabine revizyon ve Mehmet Şimşek'in istifası iddiaları) Kabine revizyonu söz konusu değil. Şu anda böyle bir şey söz konusu değil.
(PKK'nın Sincar'dan çekilmeye başladığı iddiası) Biz buna ihtiyatla yaklaşıyoruz. Çünkü bu örgütün, bu tür yalan taktikleri çok sık karşımıza çıkan bir durum. İsim değiştiriyorlar, mevzi değiştiriyorlar, mevki değiştiriyorlar ama gene oradaki mevcudiyetlerini devam ettirmeye çalışıyorlar.
'FRANSIZLARIN ÇABASI BEYHUDE'
Afrin'deki mevcudiyetimiz şu anda devam edecek ki o sınır bölgesinde ve Afrin içinde güvenlik ve asayiş bütünüyle sağlanana kadar.
Sincar'daki PKK mevcudiyetini kabul etmemiz mümkün değil, zaten Irak makamları da bunun farkındalar ve onlar da kabul etmiyorlar.
- Bir defa daha ifade edelim, 'Suriye Demokratik Güçleri PYD/YPG değildir. PYD/YPG ile de PKK'yı ayrıştırabiliriz' söylemi 1-1.5 yıldır Amerikalıların bizi ikna etmeye çalıştığı bir şey. Biz bunu kategorik olarak reddediyoruz çünkü biz sahadaki gerçekleri biliyoruz. Bu vesileyle Fransızların da böyle bir çaba içerisine girmesinin beyhude olacağını ifade etmek isterim. Bu konudaki pozisyonumuz son derece net. Bu tür adımlar doğrudan ya da dolaylı olarak terör örgütüne verilmiş bir destek olarak değerlendirilir.
'HAKAN ATİLLA KARARINI REDDEDİYORUZ, BÜYÜK HAKSIZLIK'
- (Hakan Atilla için ABD'de istenen ceza) Bu kararı şiddetle kınıyoruz ve reddediyoruz. Çok büyük bir haksızlık.
FETÖ İLE MÜCADELE
FETÖ ile mücadelede hiçbir zaman hukuk dışı bir eylemin içerisinde olmadık. Son Kosova hadisesi de Kosova makamlarıyla görüşülmek suretiyle gerçekleştirilmiş bir eylemdir. Yaptığımız suçluların iadesi anlaşması çerçevesinde hayata geçirilen eylemlerdir. Dolayısıyla, o ülkeler için de bir güvenlik zaafının ortadan kaldırılmasıdır bu.
Türkiye, YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de 'terör örgütü' olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu görüşünü kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.
