Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklamalarından satırbaşları şöyle:
- Büyük kurultayımızı eşsiz bir atmosfer içinde gerçekleştirdik. 103 yıl önce Çanakkale kıyılarına bedenleri ile duvar ören kahramanların fedakarlıkları milliyetçi ülkücü harekette vücut bulmuştur.
#Canlı: MHP Genel Başkanı Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuşuyor https://t.co/zrdffaGinO
— AA Canlı (@AACanli) 27 Mart 2018
- Afrin'in denetim ve kontrol altına alınması, ay yıldızlı al bayrağın hükümet konağına asılması heyecan yaratan bir başka gelişme olarak dikkat çekmiştir.
'ÖNÜMÜZDE 2 SEÇENEK VAR'
Milli beka namusdur, var oluştur. Millet ve devlet olarak varlığımızın sürmesi ana gayemizdir. Türkiye milli bekanın tehlikede olduğu bir süreçten geçerken Milliyetçi Hareket Partisi duruşunu net olarak ortaya koymuştur. Artık hayati nitelikte iki seçenek vardır. Ya ülkemize biçilmek istenen kefeni onursuzca kabulleneceğiz ya da bu kefeni parçalayarak hainlerin kafasına geçireceğiz. Teslimiyet diyenlere, taviz diyenlere karşı geleceğiz. Türkiye önüne çıkarılan her türlü badireyi aşmaya muktedirdir. Tarihi varlığımıza kastetmek isteyen saldırları defetmenin yolu milli birliğimizi korumaktan geçmektedir. Milli duruş aynı zamanda Türkiye'nin de duruşudur…
'MİLLİ BEKA VARSA SİYASİ PLAN YAPILMAZ'
- Milletin bekası bizim için şeref konusudur. Milli beka tehlikeye düşerse sözünm bittiği yere gelinmiş demektir. Altını kalın bir şekilde çizmek isterim ki milli duruş Türkiye'nin milli güvenliğinin arkasında durmaktır. Millet için, vatan için, bayrak için, istiklal için her fedakarlığı yapmaktır. Milli beka söz konusu olduğunda siyasi plan yapılamaz.
'BOZKURT TÖRESİNİN GEREĞİ NEYSE ONU YAPARIZ'
Biz susmayız, ayağa kalkarız ve bozkurt töresinin gereği neyse onu yaparız. Türk milletinin bekası bizim namusumuzdur ve bu uğurda gerekirse seve seve ölüme yürürüz… Terörle mücadeleye verdiğimiz destekten geri adım atmak, çark etmek yoktur. Kurultayla birlikte önümüzdeki 3 yıllık süreçte partimizin yönetim kadroları da belirlenmiştir. Amacımız, kucaklayıcı ve mücadeleci bir anlayış ortaya koymaktır.
'BESMELE DUYMUŞ ŞEYTANA ÇEVİRDİK'
18 Mart 2018 tarihine gelesiye kadar nice engelleri aştık. Nice oyunları bozduk, tezviratları fitne fesatı bozguna uğrattık. Yapamazlar dediler, imanla yaptık. Başaramaz dediler irfanla başardık. Bu iş bitti dediler, alayını birden besmele duymuş şeytana çevirdik. Bizi kolay lokma sandılar yutmaya kalktılar. Boğazlarına durduk, tüm hesapları alt üst ettik. Biz muazzam bir fikre dayanan gücünü ve ülkülerini Türk milletinden alan MHP'yiz.
'AB KARŞIMIZA SANAL ENGELLER ÇIKARDI'
AB üyelik süreci yılan hikayesine döndü. Geldiğimiz bu aşamada bırakınız üyeliği, müzakerenin bile sürüp sürmeyeceği belli değil. AB karşımıza bariyerler dikti. Ülkemizin önüne sanal engeller çıkardı. Türkiye, onurlu ve omurgalı bir devlettir. Milli onurun ayaklar altına alınmasına müsaade etmeyeceğiz. Varna zirvesi doğal olarak geçen hafta Brüksel'de alınan son derece rahatsız edici bir dizi kararın ardından yapılmıştır.
MHP Lideri Bahçeli AB-Türkiye zirvesini değerlendirdi: Türkiye’ye karşı ‘Berlin Duvarı’ gibi husumet duvarları örülmüştür… Gerçekte AB üyelik kapısı Türkiye’ye ardına kadar kapatılmıştır…Bitecekse biter, bu dünyanın sonu değildir, olmayacaktır. pic.twitter.com/L7QyatmGn5
— yurdagül şimşek (@yurdagulsimsek) March 27, 2018
'BİTECEKSE BİTER, DÜNYANIN SONU DEĞİL'
AB üyeliği, Türkiye için bir kimlik sorunu, varoluş sorunu değildir. Türkiye, AB'nin yörüngesinde kalacak, egemenliğini devredecek uydu ve uyduruk bir devlet değildir. Türkiye, AB'ye mecbur, muhtaç, mahkum değildir. Ya onurlu, eşit ve saygın bir üyeliğin yolu açılır ya da evli evine, köylü köyüne gider. AB'nin ortaya koyduğu tavra katlanacak ne sabrımız ve ne de tahammülümüz kalmıştır. Bitecekse biter, bu da dünyanın sonu değildir.
'KINASANIZ NE YAZAR, KINAMASANIZ NE ÇIKAR?'
AB Konseyi'nin, ülkemizin Akdeniz ve Ege Denizi'ndeki faaliyetlerini kınayan açıklaması skandaldır, iflah olmaz bir Haçlı kafasıdır. AB'nin kınama mesajı bizim için yok hükmündedir. Kınasanız ne yazar, kınamasanız ne çıkar. Yunan Başbakanı Çipras, Türkiye'ye aba altından sopa göstermeye cüret etmiştir… Herkes aklını başına almalıdır. Türkiye'nin sinir uçlarına dokunan kim olursa olsun sonuçlarına katlanmıştır, bundan sonra da katlanmaya mahkumdur. Bu işin şakası yoktur.