Lavrov'dan İngiltere'de sinir gazıyla zehirlenen eski Rus casus hakkında açıklama

Afrika Birliği Komisyon Başkanı Musa Faki ile görüşmesi sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında soruları cevaplayan Lavrov, "Skripal'ın zehirlenmesinin ardında Rusya'nın olduğuna ilişkin suçlamalar hakkındaki) sorunuza gelirsek, bununla ilgili kanıt niteliğinde olabilecek tek bir şey duymadık" dedi.

"Yalnızca, suratlarında ciddi ifadeler ve seslerinde dokunaklı bir ton ile 'suçlunun Rusya olduğunun anlaşılması halinde, bu ülkeye hiç unutamayacağı bir yanıt verileceğini' söyleyen meslektaşlarınızın verdikleri röportajları televizyonlardan izliyoruz" diye devam eden Lavrov, "Bunlar ciddiye alınabilecek şeyler değil. Bunlar saf propaganda ve histeri" ifadelerini kullandı.

Rus Dışişleri Bakanı ayrıca, 'propaganda kanalları yerine profesyonel kanallar' üzerinden kendilerine başvurulması ve Rusya'nın yardımına gereksinim duyulduğuna dair bir işaretin gelmesi halinde, elinde gereken bilgiler bulunuyorsa Moskova'nın soruşturmaya yardım etmeyi değerlendirmeye hazır olduğunu da kaydetti.

Diğer taraftan Lavrov Londra'da 2006'da radyoaktif maddeyle zehirlenmesi sonucu ölen eski Rus istihbarat görevlisi Aleksandr Litvinenko olayı ile Skripal'in başına gelenler arasında paralellik aramanınsa anlamsız olduğunu söyledi.

'Suçunu Rusya'nın üzerine attıkları Litvinenko'nun ölümü hakkındaki soruşturmada sonuna kadar gidilmediğini' kaydeden Lavrov, şunları söyledi: "(Litvinenko'nun ölümünün araştırılması konusunda) işbirliği yapmayı teklif ettik fakat İngiliz yargısı buna tenezzül etmedi ve kanıtlarla desteklenmeyen bir yargıya varmayı yeterli buldu. Bu trajedi ile ilgili pek çok gerçek hasıraltı edildi."

İngiliz polisi, pazar günü Salisbury bölgesinde bilinçsiz bir biçimde bulunan eski Rus casus Sergey Skripal ve kızı Yuliya Skripal'e sinir gazı ile müdahale edildiğini ve bunun cinayete teşebbüs olarak değerlendirildiğini açıklamıştı.

Hem Skripal hem de kızının durumunun ağır olduğu belirtilirken, İngiliz siyasetçiler eski casus ve kızının başına gelenlerin sorumlusunun Rusya olduğunu ima eden suçlamalarda bulunmuşlardı. Kremlin ise bu suçlamaları reddetmişti.