00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
HABERLER
11:00
6 dk
HABERLER
12:00
6 dk
TARİHTE BUGÜN
12:11
3 dk
EN ÇOK OKUNAN 5 HABER
12:29
19 dk
HABERLER
13:00
5 dk
HAFTA SONU HALLERI
13:06
114 dk
HABERLER
15:00
5 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:00
6 dk
HABERLER
18:00
5 dk
TARİHTE BUGÜN
20:30
3 dk
HABERLER
07:00
5 dk
HABERLER
09:00
6 dk
HABERLER
10:00
5 dk
HABERLER
11:00
5 dk
DÜNYA HABERİ
11:06
14 dk
PARANIN HAREKETİ
11:21
17 dk
HABERLER
12:00
5 dk
90 SANİYE
13:28
1 dk
HABERLER
15:00
5 dk
HABERLER
16:00
6 dk
EKSEN
Ceyda Karan'la Eksen
16:06
84 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
17:30
1 dk
YOL ARKADAŞI
Kreşe dokunan yanar
17:33
87 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
19:00
1 dk
BÖLGENİN KALBİ
Ceyhun Bozkurt'la Bölgenin Kalbi
19:05
84 dk
TARİHTE BUGÜN
Sıfırdan yüze devrimin adı: Castro
20:34
12 dk
SESLİ HABER
ATM’lerde yeni dönem: 81 ilde para çekme ve yatırma işlemleri değişiyor
20:53
2 dk
DünBugün
Geri dön
Adana107.4
Adana107.4
Ankara96.2
Antalya104.8
Bursa101.4
Çanakkale107.2
Diyarbakır89.6
Gaziantep104.3
Hatay106.1
İstanbul97.8
İzmir91.0
Kahramanmaraş92.3
Kayseri105.5
Kocaeli90.2
Konya88.6
Malatya106.0
Manisa101.0
Mardin92.2
Ordu99.6
Sakarya90.2
Samsun107.7
Sivas104.2
Şanlıurfa95.3
Trabzon102.4
Van88.0
 - Sputnik Türkiye
YAŞAM
Türkiye ve dünyadan ilgi çekici yaşam haberleri, toplumsal olaylar, güncel araştırmalar, fotoğraf ve video galerileri.

Nazım Hikmet'in Stalin için yazdığı şiir 65 yıl sonra ortaya çıktı

© Sputnik / RIA Novosti / Multimedya arşivine gidinNazım Hikmet
Nazım Hikmet - Sputnik Türkiye
Abone ol
Dünyaca ünlü şair Nazım Hikmet'in 1953 yılında Sovyet lideri Josef Stalin için yazdığı 'Hatırlıyorum' şiiri ilk kez Türkçe yayımlandı.

Nazım Hikmet, Türkiye'de son ayak bastığı yerde anıldı - Sputnik Türkiye
Nazım Hikmet, Türkiye'de son ayak bastığı yerde anıldı
Rus arşivlerinde yürüttüğü çalışmalarla bilinen İstanbul Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü'nden Dr. Mehmet Perinçek, Toplumsal Tarih dergisinin Mart sayısındaki makalesinde Nazım Hikmet'in Sovyetler Birliği'ne bir süre liderlik yapan İ. V. Stalin için yazdığı 'Hatırlıyorum' şiirine yer verdi.

Stalin'in ölümünden 5 gün sonra 10 Mart 1953'te Sovyet Yazarlar Birliği'nin aylık yayın organı 'Literaturnaya Gazeta'da (Edebiyat Gazetesi) yayımlanan ve Türkçe özgün metnine ulaşılamayan şiir ilk kez Türkçe yayımlandı.

Aydınlık'ın haberine göre, orjinal adı 'Vspominayu…' olan şiir 1953'te Stalin'in ölümü üzerine yazılmış şiirlerden derlenen 'Stalin v Serdtse' (Kalpteki Stalin) başlıklı kitapta ve daha sonra yine Rusça olarak 1953 baskısı 'Seçme Eserleri'nde de yer alıyor.

Perinçek, bu baskıda şiirin Nazım Hikmet tarafından gözden geçirildiğini, kimi ekler yapıldığını, bazı ifadelerin değiştirildiğini ve bazı dizelerin de birleştirildiğini, kimilerinin de ayrıldığını belirtti.

'STALİN'İN ÖLÜMÜ ÜZERİNE İKİ ŞİİR YAZDI'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği’ne katılan çocukları kabul etti - Sputnik Türkiye
Erdoğan'dan Nazım Hikmet şiiri
Perinçek makalesinde, o dönemde Sovyetler Birliği'nde yaşayan Nazım Hikmet'in Stalin'in ölümü üzerine iki şiir yazdığını söyledi. Bunlardan biri 6 Mart 1953 günü kaleme aldığı '5 Mart 1953' başlıklı şiir.

Şiir, ilk kez Rusça çevirisiyle ve 'O Nyom' (Ona Dair) başlığıyla Sovyet Yazarlar Birliği'nin aylık yayın organı 'Novıy Mir' (Yeni Dünya) dergisinin Nisan 1953 tarihli sayısında yayımlanıyor. Daha sonra '5 Marta 1953 Goda' (5 Mart 1953) başlığıyla yine Rusça olarak 1953 yılında Moskova'da basılan 'İzbrannoe' (Seçme Eserler) kitabında okuyucuyla buluşuyor. Türkçe olarak ise ilk kez 1954 yılında Sofya baskısı 'Seçilmiş Şiirler' kitabında yer alıyor. Şiir, Türkiye'de Bulgaristan (Sofya) baskısı üzerinden biliniyor.

Mehmet Perinçek'in Rusça'dan çevirdiği şiir şöyle:

Hatırlıyorum.

On sekiz yaşımdayım.

Anadolu'dayım.

Anadolu savaşmakta.

Yol boyunca gidiyoruz.

Sıcak. Gölge yok.

Diyor ki yol arkadaşım

köylü Mehmed:

"Yakında acılarımız dinecek,

Bolşevikler yardım ediyor bize,

Lenin ve Stalin.

Dökeceğiz

gavuru denize."

Hatırlıyorum.

Moskova'dayım.

Okumaya gelmişim

üniversiteye,

onun adını taşıyan.

O gelir,

otururdu bizimle…

Getirmişti belki de postallarında

Tsaritsın çarpışmalarının tozunu.

Bu ceketti belki de üstündeki

Petrograd'ı kurtardığında.

…Aklımda

kapkara bıyıkları,

sakin, dikkatli bakışı.

Nasıl da cesur ve genç!

Öğretmenimiz,

arkadaşımız,

geliyor,

avuçlarının içinde taşıyarak

Lenin'in ellerinin sıcaklığını.

Hatırlıyorum.

Kızıl Meydan. Kar.

Bin dokuz yüz yirmi dört yılı.

Bir adam asker kaputlu

omuzlamış Lenin'in tabutunu.

Hatırlıyorum bu kayalaşmış suratı.

Beyazlaşmış gibi şakakları.

Kardan olabilir mi?

Hayır. Ayrılıktan.

Tuttuğu yastan.

Hatırlıyorum.

İstanbul'dayım.

Matbaada.

Gece.

Basıyoruz anayasayı.

Dizgicinin parmakları

türkü söyler gibi.

Ertesi gün sabah

Türkiye'nin binlerce insanı

okuyor bu satırları.

Ve artık onlar için,

gün daha aydınlık,

denizin enginliği daha mavi

ve bir gün

onların topraklarında da

yaşanacak

böylesi bir bayram.

Hatırlıyorum.

Bursa'dayım. Hapishanede.

(Gelmiyor aklıma,

hangi seneydi)

Yoldaşlar göndermişti onun portresini,

bir Fransız gazetesinden kesilmiş.

O, ulaştı bana kadar.

Buldu yolunu.

Parmaklıkların ve duvarların arasından

sızdı.

Beyaz üniforması üstünde,

yıldızlarıyla göğsünde,

gülümsüyordu başkomutan.

Belli ki çekilmişti bu fotoğraf,

gri kubbesinde

Reichstag'ın

belirdikten sonra

üç Sovyet askeri

ellerinde

askerî

kızıl sancakları ile.

Ve bir kez daha,

Volga'da,

birkaç sene sonra,

Stahanovcu şoför Tasya'nın kabininde

gördüm

portrenin birebir aynısını;

o, devam ediyordu gülümsemeye.

Kısa bir süre önce de

Pekin'deyken,

biz, kongre delegeleri,

gördük

onun son fotoğrafını

XIX. Kongre'nin kürsüsünde.

Duruyordu yanımda —

kolsuz Koreli bir asker,

Fransız bir dizgici

ve Hintli bir şair.

Dedim ki:

"Babamız genç!"

"Gördüm onu Moskova'da, — dedi Fransız, —

delikanlı gibi çıkıyordu merdivenleri!"

Ardından mahcup bir şekilde dedi ki

genç Koreli asker:

"O,

insanlığın hayali.

Hayal dediğin

yaşlanır mı hiç?"

Hintliyse dedi ki:

"O, komünizm gibi

ülkesinin çoktandır yol aldığı;

ve komünizm

sonsuz hayattır,

sonsuz gençliktir,

sonsuz bahardır."

Haber akışı
0
Tartışmaya katılmak için
giriş yapın ya da kayıt olun
loader
Sohbetler
Заголовок открываемого материала