"Tutuklanması yanlıştır, tahliye şekli rezalettir. Talimatla tutuklanmıştır. Daha savcılar iddianame bile düzenlenmeden casus diye cumhurbaşkanlığı makamını işgal edenler tarafından suçlanmıştır. Anayasa Mahkemesi'nin kararını uygulamayan bir yargı var. Türkiye nereye gidiyor?"
Tezcan, AK Parti-MHP-BBP arasındaki 'Cumhur ittifakı' için ''İlginç bir tablo ile karşı karşıyayız. 16 Nisan referandumuna giderken 'evet' diyenler, 'koalisyon dönemi bitecek' propagandası yapıyordu'' hatırlatmasında bulundu.
CHP Sözcüsü şunları söyledi: "Şimdi bu yaptığınız ne? Hani bitecekti koalisyonlar dönemi. Milleti kandırmaya doymadınız. Bu bir tek adam rejimi ittifakıdır, bu bir tek adam koalisyonudur. Ortada bir tek adam koalisyonu vardır. Erdoğan'ın tek bir hesabı var, 'ne olursa olsun ben cumhurbaşkanı olayım, başka hiçbir şeyin önemi yok' diyor. Bütün sistemi bunun üstüne kurgulamışlar. Onun için milleti kutuplaştırmaktan çekinmiyor, toplumda çatışma dilini yerleştirmekten çekinmiyor.''
'ÖCALAN'IN TALİMATINI HANGİ BAKAN GETİRDİ, AÇIKLAYIN'
Tezcan, cezaevinde tutuklu bulunan eski HPD Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın mahkemedeki "Referandumda (2010) evet dememiz için Öcalan'dan mektup getirdiler" ifadesi için şunları söyledi: ''Erdoğan, HDP ile ilgili 'Siz PKK'dan emir alıyordunuz' diyordu. Demirtaş geçen gün açıkladı. Demirtaş, 'Erdoğan'ın bakanları bana İmralı'dan mesaj getirdi' dedi. Öcalan'ın mektubunu hangi bakan getirdi? Devletin bakanını mektup taşıyıcısı yapmışsınız. Çıkın açıklayın.''
Tezcan ''Demirtaş savunmasında seçimle ilgili 'İmralı üzerinden adaylığımı çekmeye çalıştılar' diyor. Eğer Öcalan'ın talimatıyla hareket eden biri var diyorsanız, bu talimatın aracısı sizsiniz. Şimdi ben merak ediyorum bu işe sayın Bahçeli ne diyecek'' diye devam etti.
'ESAD'LA GÖRÜŞEREK SİYASİ ÇÖZÜM'
Türkiye, İran, Suriye ve Irak'ın bir araya gelerek, bölgedeki sorunları çözecek bir birliktelik oluşturması gerektiğini, husumetle meselelerin çözülemeyeceğini belirten CHP Sözcüsü, Suriye hükümetiyle derhal temasa geçilmesini istedi. Suriye'nin toprak bütünlüğü ve egemenliğini içeren siyasi çözüme odaklanılması gerektiğini belirtti.