Serhat Sarısözen'le Gündem Dışı'nın bu haftaki konuğu öykü yazarı Batıkan Köse'ydi. ‘Çeviri Türkçesi'yle yazan yazarlardan rahatsızlığını dile getiren Köse, "Kurmaca bir metin, edebiyat alanına giriyorsa, ana dili Türkçe olan yazarlar, bu kadar zorlanmamalı. Türkçe'yi kötü kullanan çeviri Türkçesi ile yazan çok yazar var, bunların arasında yaşlı yazarlarımız da var. Bu tamamen kültür düzeyiyle ilgili. Bu bir iletişim sorunu, bu sorun çözülemez. Bu yazarlar yazabilirler ama mümkünse yazdıklarını paylaşmasınlar, kendilerine saklasınlar" dedi.
Öykülerinde veresiye espri satmayan komedyenleri, bayramda el öpmeye kendi klonunu gönderen yeniyetmeleri, fotokopi makinesinin ışığında görülen ekspresyonist rüyaları anlatan Köse, "Okuyucular eğlenmeli, mizahla buluşmalı. Yazarın görevi bu olmalı, okuyucuyu gündemden uzaklaştırmalı" dedi.
Ayşe Kulin'in hiçbir eserini okumadığını söyleyen Batıkan Köse, Kulin'in eserlerine göz bile gezdirmediğini ifade etti. Köse, "Yazarların iki görevi vardır: Ya toplumu biçimlendirir ya da onu yansıtırlar. Toplumu biçimlendiren yazarlar genelde az okunur, yansıtanlar daha çok tercih edilir. Bazı okuyucular kendilerini görmekten hoşlanır, bazıları da ‘Kendime ne katabilirim?' der" diye konuştu.
‘TÜRKİYE'DE HERKES KOMEDYEN'
"Okuyucu, gülmekten ziyade, güldürmeyi tercih eder" diyen Köse'ye göre, mizaha bir önyargı var. Köse "Kitaptaki esprileri okuyucu, kendisi kullanmak üzere saklıyor. Çünkü Türkiye'de herkes komedyen" dedi.
Köse, "Yazarlar, meraklı okuyuculara ayrıntılar bırakmaktan zevk alırlar ve küçük ayrıntılar bırakırlar, bu ayrıntıları okuyucu, ikinci, üçüncü okuyuşunda fark eder. Ben de bundan zevk alıyorum" diye konuştu. Kitaplarında mizahi bir dil kullanan Köse, "Benim yakalamak istediğim edebi mizah, buna da ulaştığımı düşünüyorum" dedi.
‘YERLİ EDEBİYATA YERSİZ BİR ELEŞTİRİ VAR'
Okuyucuyu da eleştiren Köse, "Yerli edebiyata yersiz bir eleştiri var. ‘Ben Türkçe okumuyorum' diye edebiyata tavır almış bir okuyucu var. Türkçe'ye tavır almak aslında kendine tavır almak demektir. Biz Türkçe düşünüyoruz" diye sözlerini sürdürdü.
"Bir yazarı en mutlu eden şey, günü iyi yazılmış bir sayfayla tamamlamak" diyen Köse, "Çok satmak bana suni geliyor" dedi.
‘BAZI YAZARLARIN FELAKET BİR TÜRKÇESİ VAR'
"Yazarı yazar yapan biraz da sabırsız olmasıdır, yazar her yazıya başladığında başyapıt yazacağım diye başlar" diyen Köse, "Dile hakim olmadan yazan yazarlar var, bazı yazarların felaket bir Türkçesi var, kurdukları cümleler felaket ve edebiyat sınırlarının içinde değiller. Yazdıkları metin, bizim edebi açlığımızı doyurmuyor. Edebiyat altında anılarını yazıyorlar" şeklinde konuştu.