‘MUHALİF OYLARIN ÇOK ARTACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM'
"1980 ve 1990'lı yıllarda hayata geçirilen kurultaylarda partinin gidişatı konuşulurdu. Küçük kurultaylarda ideoloji masaya yatırılırdı. 1980 öncesi bütün kurultaylarda partiye yön verme ve hesap sorma fırsatı olarak kullanılırdı. Sonra bu, neredeyse bütün partiler için bitti.
Genel başkan değiştirmek artık o kadar kolay değil. Genel başkanın hazırladığı listede kim olacak yarışına dönüştü her şey. Parti meclisine 1200 delegeden 800 kişisi aday oluyor. Sonuçta parti meclisine 50 kişi girecek. Delegenin derdi başka. 800'ü parti meclisine girecek miyim giremeyecek miyim diye bakıyor. Ne ideoloji, ne sol değerler ne parti nereye gidiyor tartışmaları yapılabiliyor.
Şu bir gerçek ki 2019'daki seçimle birlikte siyasi hayat değişecek. 2019 yılında sandığa gidince bir rejim değişikliği yaşanabilir. Yürütmeyi bir kişi yapacak, yasamaya hesap vermeyecek. Ona göre bir örgütlenme ve pozisyon almak gerekiyor. Sadece karşı olmak sonucu değiştirmiyor. Mecburen bir süre bu rejimin içinde olacağız. Örgütlenme, pozisyon alma, partinin kendini hazırlaması gerekiyor. Bir başka önemli konu (CHP Genel Başkanı Kemal) Kılıçdaroğlu aday olacak mı olmayacak mı? Ona göre de yeni bir örgütlenme gerekiyor.
Milletvekillerinin görevi sadece yasamadan ibaret olacağı için, yürütmeyi denetleyemediği için partilerinin kendilerini farklı konumlaması gerekiyor. CHP daha önce MHP ile ortak aday yaptı bir fiyasko oldu. Partiden kimse çalışmadı. Ekmeleddin İhsanoğlu da ne yapacağını bilmiyordu. İlk turda bu sefer herkesin kendi adayını çıkarması lazım. Eğer CHP Kemal Kılıçdaroğlu'nu kendi adayını çıkarmazsa genel başkanın işlevi ne olacak? Geçen sefer kimsenin desteklemediği bir adayı çıkarınca ‘Tıpış tıpış gidip oy vereceksin' söylemi tutmamıştı. Bu sefer de tutmaz. Genel başkan adayı kim seçilecekse ‘Cumhurbaşkanlığında aday benim' demesi lazım. Belki bu kurultayın bitmesi bekleniyor.
CHP sosyal bir demokrat parti gibi dursa da aslında Türkiye bir kimlik bunalımı yaşıyor. Bizdeki sendikalar bile sosyal demokrat değil İslamcı muhafazakâr, hatta mutaassıp hale dönüştü.
CHP önce sağa açılayım dedi. Çarşaflılara rozet taktılar. Adaylarını sağdan seçtiler. Fakat bu, oy anlamında hiçbir şey getirmedi. O zaman ne yapması lazım? Sosyal demokrasiye daha fazla yüklenip asılması lazım. CHP'den beklenen sosyal demokrasiye daha fazla yüklenmesi. CHP'ye kızanlar başka partiye oy vermedi belki ama sandığa da gitmediler."