Türkiye'de 3.5 milyon Suriyeli bulunduğunu, bölgenin çalkantılı olduğunu, uluslararası güçlerin tamamen işgali altında olduğunu kaydeden Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Suriye'de siyasi çözüm perspektifi şu an itibariyle hayli zorlaşmış durumda. Türkiye kendi sınır güvenliğini, kendi emniyetini sağlamak zorunda. Elbette gönül isterdi ki ve diledik ki Suriye konusundaki siyaset Türkiye'yi bu noktaya getirmemiş olsun. Ama artık geçmişi sürekli hatırlatmakla birlikte sadece geçmişe takılıp kalmak değil önümüze de bakmak zorundayız.
Güney sınırımızdaki gelişmeler ABD'nin oradaki sorumsuz ve provakitif adımları, Rusya'nın oportünist yaklaşımı, İran'ın arazideki mevcudiyeti, terör örgütleri ve (Suriye Devlet Başkanı) Esad'ın cılız durumu Suriye'de kaotik bir durumu ortaya çıkarmış ve böyle bir durumda da ister istemez ülkemizin güvenliği ön plana çıkmıştır. Bizim temennimiz Mehmetçiğimizin burnu kanamadan bu operasyonun başarılı bir şekilde tamamlanması ve terör unsurların sınırımızdan arındırılmasıdır. "
"Hiç şüphesiz ordumuz başarılı olacaktır" diyen CHP'li Öztürk Yılmaz, Türkiye'ye dönük özellikle hükümetin dış politikayı yürütme yapısından kaynaklanan dışarıda ‘alerjiler' olduğunu söyledi. Yılmaz, "Bunların toparlanıp Türkiye'ye karşı, böyle kritik bir dönemde bir hamleye dönüşmemesi için diplomatik faaliyetlerin ve çabaların güçlendirilmesi lazım" dedi. Fransa'nın ön ayak olduğu karar tasarısının BM Güvenlik Konseyi'ne geldiğini hatırlatan CHP'li Yılmaz, bu karar tasarısının arkasına saklanmış bazı ülkelerin olduğunu bildiklerini, diplomatik çabaların hızlandırılması ve Türkiye'ye karşı bir bloklaşmanın oluşmasının engellenmesinin önen taşıdığını söyledi. Yılmaz, "Bugün bu karar tasarısında umuyoruz aklı selim davranılır ve niyeti aşan ifadeler yer almaz. Türkiye'nin bir an önce içinde bulunduğu uluslararası atmosferi ve kaypak uluslararası siyasi konjonktürü de dikkate alarak hızlı davranması önem taşımaktadır. Umuyoruz bu operasyon en az zayiat atlatırız ve hatta hiç zayiat vermeyiz" diye konuştu.
CHP'li Yılmaz, Afrin operasyonu ile ilgili Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi toplantısına ilişkin bir soru üzerine de ABD'nin burada hangi noktada durduğunu tam anlayamadıklarını söyledi. Yılmaz, şöyle devam etti:
"Esasen Türkiye'nin operasyonuna çok sıcak bakmadığını biliyoruz. Bundan da rahatsızlık duyduğunu ama komuoyuna sanki normal bir şeymiş gibi davrandığının farkındayız. Öte yandan diğer Güvenlik Konseyi üyesi Rusya'nın operasyona özellikle hava operasyonuna bir şekilde yeşil ışık yaktığını ama oradaki PKK ve PYD varlığı ile ters düşüp onu ABD'nin kucağına itmek istemediğini de biliyoruz. Fransa'nın özellikle PKK ve Suriye'deki yönetimle temaslarının farkındayız. Yani PYD ve oradaki gruplarla. Böyle bir ortamda Güvenlik Konseyi toplanıyor ve Güvenlik Konseyi toplanınca Türkiye'nin içinde bulunduğu durumda gerçek manada bu da bizim yanımızdadır diyebileceği hiçbir ülke yok. Onun için bu karar öncesi hala zaman var bütün çabaların gösterilmesi gerekir."
‘CUMHURBAŞKANI DİKKATLİ BİR DİL KULLANMALI'
CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, gazetecilerin soruları üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik sözlerini de değerlendirdi. Yılmaz, "Böyle milli güvenliği ilgilendiren ulusal güvenliğimizi ilgilendiren konularda herkesin ve özellikle Sayın Cumhurbaşkanının dikkatli bir dil kullanması, incitici bir ifade kullanmaması gerekir. Sayın genel başkanımız daha ilk gün bu operasyona desteğini açıkladı. Bunun ötesinde söylenen ifadelere anlam yüklemek kötü niyettir. Bunu da açıkçası doğru bulmuyoruz" dedi.