Çavuşoğlu'ndan Afrin açıklaması: Hava sahası için Rusya ve İran'la görüşüyoruz

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kanada'nın Vancouver kentinde Kore Yarımadasının Güvenlik ve İstikrarı Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda ABD'li mevkidaşı Rex Tillerson'la yaptığı ikili görüşmenin ayrıntılarını açıkladı.

Tillerson'un 'Türkiye'nin hassasiyetlerini anlıyoruz' açıklamasının kendilerini tatmin etmediğini söyleyen Çavuşoğlu, "Tillerson, gazetelerde çıkan bu haberlere inanmamamız gerektiğini söyledi. Ben de 'Sözde terör örgütü ordusu kurulması ilişkilerimizi kötü yönde etkiler. Böyle bir şeyin gerçek olmamasını dileriz' dedim" ifadesini kullandı.

'ABD BİZE MÜNBİÇ'TE VERDİĞİ SÖZÜ TUTMADI'

Çavuşoğlu, ABD'nin "Suriye'de bir sınır ordusu kurulmayacağı" yönündeki açıklamalarının ise Afrin'e düzenlenecek operasyonun ertelenmesini sağlamayacağını söyledi.

CNN Türk'te Hande Fırat'ın sorularını yanıtlayan Çavuşoğlu, ABD'nin daha önce Menbiç'te verdiği sözleri tutmadığını ve somut adım atmadığını belirten Çavuşoğlu, "Açıklamaları bizi tam olarak tatmin etmedi. ABD verdiği silahları toplama sözü vermişti. Bu söz tutulmalı" dedi.

Çavuşoğlu, ABD'nin Irak'ta yaşadıklarından ders almadığını ifade ederek, "Pakistan'a 'teröre destek veriyor' diyor. Senin yaptığın ne? Sen de terör örgütüne destek veriyorsun, açık veriyorsun" diye konuştu.

'YPG'YE YAPILAN YARDIMLAR SURİYE'NİN SINIR BÜTÜNLÜĞÜNÜ TEHDİT ETMEKTEDİR'

Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

ABD'nin teröre desteği ilişkilerde geri dönülmez hasar açar. Tam olarak bunlar bizi tatmin etti mi hayır. Hani Rakka bitttiğinde ortaklık bitecekti. Silah vermeyeceklerdir. Şu anda YPG'ye yapılan yardımlar esasen Suriye'nin sınır bütünlüğünü tehdit etmektedir.

Tehditleri bertaraf etmek için ben kendi tedbirlerimi kendim almak zorundayım. Biz verdiğimiz silahların seri numaralarını alıyoruz dediler. Bunun pratikte uygun olmayacağını, sayın Cumhurbaşkanımız hem Trump'a hem ilgili kişilere bizzat kendisi anlattı. Bugün bunun uygulanmadığını görüyoruz.

'GÖRÜŞ AYRILIĞIMIZ OLSA DA RUSYA'YLA BİRLİKTE ÇALIŞIYORUZ'

Afrin'de Rusya'nın az sayıda gözlemcisi var. Tam rakamları ben de bilmiyorum. Rusya asker sayısını bazen azaltıyor, bazen çoğaltıyor. Burada gözlemciler var. Biz burada bir müdahale yaptığımız zaman bunu koordineli yapmamız lazım, buradaki Rus gözlemcilerin bundan etkilenmemesi lazım.

Biz bugüne kadar birçok adımımızı Rusya'yla koordineli attık. Bazı konularda başından beri görüş ayrılığımız olsa da birlikte çalışıyoruz.

'HAVA SAHASI KONUSUNDA HEM İRAN HEM RUSYA İLE GÖRÜŞÜYORUZ'

• Hava sahası konusunda hem İran hem Rusya ile görüşüyoruz. Buradan havadan bir müdahale için koordinasyonu sağlamalıyız.

'YPG, SOÇİ'DE MASADA OLMAYACAK'

İdlib bölgesinde rejimin sadece ihlali değil, ilerlemesi de var. Bunların da durdurulması gerekiyor. Soçi'ye muhalefetin gidebilmesi için buradaki ihlallerin durması gerekiyor. Bunların hepsini Rusya'yla görüşüyoruz. Hem İdlib, hem Afrin ve Suriye'nin geleceğiyle ilgili atmamız gereken adımları değerlendiriyoruz.

Müsteşar yardımcımız Soçi hazırlıkları için Rusya'ya gitti. Soçi'de YPG masada olmayacak. YPG'den Kürtlerin de rahatsız olduğunu biliyoruz. YPG, çok sayıda Kürt'ü de sürgüne gönderdi. Birçok Kürt grup var. PKK, Türkiye'deki Kürtlerin temsilcisi mi? Irak'taki Kürtleri temsilcisi mi? Bunlar terör örgütüdür. Dünyaya da bunu anlatıyoruz. YPG'yi desteklemeyen birçok Kürt grup var.

'AKŞENER HANIMEFENDİ BUNDAN NEDEN RAHATSIZ OLUYOR?'

Bu milli bir meseledir. Türkiye'ye yönelik bir tehdit var. Arzu ederiz ki, diğer muhalefet partileri de MHP ve Devlet Bahçeli'nin sergilediği duruşu sergilesinler. Bu tehditler Türkiye'ye yönelik bir tehdit. Bize karşı bir tehdit oluştuğunda sesimizi de çıkarırız, (İYİ Parti lideri Meral) Akşener hanımefendi bundan neden rahatsız oluyor?

'KÜRTLERE DEĞİL TERÖR ÖRGÜTÜNE OPERASYON YAPIYORUZ'

• Bu Türkiye'ye yönelik bir tehdit. Hangi tedbiri alırsa alsın, biz bir terör örgütüyle baş edemeyeceksek bırakıp gidelim. Ana muhalefet partisinin yapması gereken şey, Türkiye'yi suçlamak değil, tehdidi nasıl bertaraf ederiz demektir. Ama o partinin içinde DHKP-C'li var, PKK sempatizanı var, FETÖ'yle yakın olanlar var. Dolayısıyla bu partiden milli duruş göremiyoruz.

'CHP'NİN İÇİNDE DHKP-C'Lİ VAR, PKK SEMPATİZANI VAR'

Ana muhalefetin de yapması gereken Türkiye'yi suçlamak değil, Türkiye'ye yönelik tehditi nasıl bertaraf ederiz konusunda hükümete yardımcı olmaktır. Ama o partinin içinde DHKP-C'li var, PKK sempatizanı var.

YPG ile ilgili duruşumuz başından beri bellidir. Nasıl PKK'yla mücadelemizde sivil vatandaşlarımıza dikkat ettiysek, Fırat Kalkanı'nda sivil kardeşlerimizin zarar görmemesi için dikkat ettiysek, Afrin'de de buna dikkat ederiz. Bizim operasyonumuz Kürtlere yönelik değildir, terör örgütüne yöneliktir. Bu konularda fikirleri varsa bizimle paylaşsınlar. Ama ne olursa olsun iktidara karşı olalım derlerse, saçmalarlar.

Operasyonun süresi konusunda söz söylemesi gereken ben değilim. Savunma Bakanımız var, İçişleri Bakanımız var, askerlerimiz var. Bunun strateji ve koordinasyonu var. Bunların hazırlıkları yapıldığı zaman arkadaşlarımız gerekli çalışmaları yapar.

'RUS ÜSLERİNE SALDIRI KONUSUNDA ELDE DELİL OLMADAN BİR ÜLKEYİ SUÇLAMAK DOĞRU DEĞİL'

(Suriye'deki Rus üslerine yapılan İHA saldırısına karşılık Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 'Saldırıyı yapanları biliyoruz' sözlerinin hatırlatılması üzerine)  Elde delil bir bilgi olmadan, herhangi bir ülkeyi suçlamak doğru değil. Ama Putin'in söylemek istediği şu, Soçi ve Astana'dan rahatsız olan ülkeler var. Biz ise özellikle Astana'nın Cenevre ile entegre edilmesini istiyoruz ve tek başına çözüm için bir platform olmadığını başından beri söylüyoruz. Çatışmaların durdurulması, güven arttırıcı adımların atılması için önemli bir platform oldu. Sahada 2016'ya göre çatışmaların büyük oranda durduğunu görüyoruz. Bunun sebebi Astana'da atılan adımlar. Dolayısıyla bu süreçten rahatsız olan ülkeler var. Astana ve Soçi'nin devam etmemesi için provokasyonlar yapılıyor. Rejimle, muhalif grupları siyasi çözüm için birleştiremezsek ülke kaosa sürüklenir.

'İDLİB'DE BAZI TEDBİRLER ALINARAK MESAFE KATEDİLİYOR, LAVROV İLE DE GÖRÜŞTÜK'

(İdlib'de gözlem noktaları konusunda Rusya'dan yapılan açıklamalarda Türkiye'nin bu işi biraz hızlandırması gerektiği mesajı var. Zorlukları neler?' sorusuna) 3 bölgeye gözlemcilerimiz yerleştirildi. Burası kolay bir alan değil, çok sayıda sivil var. Çünkü birçok kuşatılmış bölgeden İdlib'e doğru koridor açıldı, siviller buraya geldi. Fakat başta Halep olmak üzere hatta İdlib sınırı belli olduktan sonra, sınır olarak belirlenen demiryolunun doğusundan ve diğer yerlerden koridorlar açıldı, sadece sivil halk veya ılımlı muhalefetin değil, Nusra gibi grupların da bu bölgeye geçilmesine izin verildi. Zaten uzun zamandır hep söylüyorum, bunun bir amacı da hepsi burada toplansın, yarın buralara müdahale etmek için bir bahanemiz olsun. Halep'e de böyle müdahale edildi biliyorsunuz. O nedenle biz zaten Rusya'yı, İran'ı garantör yaptık. İdlib'de sadece ılımlı muhalefet veya siviller yok. Burada terör örgütleri de var ve saha mayınlı bir saha. Dolayısıyla burada bazı güvenlik tedbirleri alınarak mesafe katediliyor. Durum budur. Başka noktalara da tabii gözlemcilerimiz yerleşecek, bunu (Rusya Dışişleri Bakanı Sergey) Lavrov ile de görüştük.

Türkiye, YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de 'terör örgütü' olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu görüşünü kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.