Mahkeme iptal istemini, 'övme ve yerme fiilinin' net bir şekilde ifade edilmediği, kapsamının belirsiz olduğu, işine son verme cezasının ise 'ölçüsüz bir yaptırım olduğu' gerekçesine dayandırdı. Başvuruyu reddeden AYM’nin gerekçesi Resmi Gazete’de yayımlandı.
Kuralın, Diyanet personelinin ifade özgürlüğüne bir sınırlama getirdiğinin kabul edildiği gerekçede, “Anayasada, ifade özgürlüğünün Cumhuriyet’in temel niteliklerinin korunması amacıyla sınırlandırılabileceği ifade edilmiştir. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşüncelerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek görevleri yerine getireceği belirtilmiştir” ifadeleri kullanıldı.
'ANAYASA HÜKMÜ GEREĞİ'
Laikliğin 1937 yılından itibaren anayasaların temel ilkesinden biri olduğu; laikliğin, devletin dini inançlar konusundaki konumunu belirleyen siyasal bir ilke olarak düzenlendiğinin anımsatıldığı gerekçede şu ifadeler kullanıldı:
'İŞE SON VERME AĞIR BİR YAPTIRIM'
Diyanet personelinin siyaset yapma yasağının iptal edilmesine ilişkin talep oybirliği ile reddedildi. Ancak AYM Başkanı Zühtü Arslan ile birlikte üç üye, siyaset yapma yasağının cezası olan 'işine son verme' yaptırımına muhalefet şerhi koydu.