ABD, kısmen PYD/YPG unsurlarından oluşacak ve 'Demokratik Suriye Güçleri'nin (DSG) komutasında faaliyet gösterecek 30.000 kişilik 'Suriye Sınır Güvenliği Gücü'nü hayata geçireceğini açıklamıştı. Türkiye buna sert tepki göstermiş, Dışişleri Bakanlığı "Bu hatalı yaklaşımda ısrar edilmesini kınıyor ve Türkiye'nin ülkesine yönelecek her türlü tehdidi bertaraf etmeye kararlı ve muktedir olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz" demişti.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da kararı 'PYD-YPG'yi meşrulaştırmaya yönelik endişe verici adım' olarak nitelendirmiş, "Türkiye, ulusal çıkarları doğrultusunda güvenliğini sağlamak için gerekli tedbirleri almaya devam edecektir. Bu çerçevede meşru hedef olan terör örgütlerine karşı yeri, zamanı ve şekli Türkiye tarafından belirlenmek üzere her tür müdahale hakkı mahfuzdur" değerlendirmesinde bulunmuştu.
Türkiye, YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de 'terör örgütü' olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu görüşünü kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.