Birleşik Arap Emirlikleri'nin Fahreddin Paşa çıkışının arkasında ne yatıyor?

Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed, 20 Aralık'ta Iraklı bir Twitter kullanıcısının paylaşımını kendi sayfasında paylaşmıştı. Paylaşımda "1916 yılında Türk Fahri Paşa'nın Medinetü'l Münevvere halkının hakkına girdiğini ve onların mallarını çaldığını, onları kaçırdığını, Şam'dan İstanbul'a "Seferberlik" ilan ederek, Medine'deki el yazması eserleri çaldığını biliyor muydunuz? İşte Erdoğan'ın dedelerinin Müslüman Araplarla ilişkisi buydu" ifadeleri yer alıyordu.

Birleşik Arap Emirlikleri'nin bu çıkışına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere Türkiye'den tepki geldi. BAE Maslahatgüzarı Dışişleri Bakanlığı'na çağırılırken, Birleşik Arap Emirlikleri'nin Ankara Büyükelçiliği'nin köşesinde bulunan sokaklara 'Medine Müdafii' ve 'Fahreddin Paşa' isimleri verildi.

'GELSİLER OSMANLI ARŞİVLERİNDE NELER OLDUĞUNU GÖRSÜNLER'

Eski Türk Tarih Kurumu Başkanı olan ve İYİ Parti Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, Medine müdafası kahramanı olarak bilinen Fahreddin Türkkan'ı Sputnik'e anlatırken, "En başından beri Osmanlı Devleti o bölgeleri kutsal topraklar saydığı için hep müdafaa etmiştir. Aynı şekilde Fahreddin Paşa da Medine müdafaasını gerçekleştirdi. Ama başta İngilizler Lawrence'i oraya göndererek Araplarla işbirliği yaptılar. Yine İngilizlerin Sina yarımadasında yaptıkları hareketler var. Fahreddin Paşa'nın getirdiği kutsal emanetlerden söz ediyorlar. Bu kutsal emanetler denilen şeyler nereden gitti; en başından beri oraya sürekli olarak sürre adı altında hem hazine hem birtakım işlenmiş kılıcından tutun değişik hediyeler gönderildi. O bölgelerden hiç vergi alınmadı. Oraya tam tersine sürekli olarak devlet hediyeler gönderdiler. Fakat Vahabiler Fahreddin Paşa'nın yanında yer almadılar, aksine Osmanlı Devleti'ne karşı mücadele ettiler, İngilizlerle işbirliği yaptılar" dedi.

Halaçoğlu, "Fahreddin Paşa, İslam dünyasında kutsal olarak görülen yerleri savunan gerçek bir vatanseverdir ve buna karşı Birleşik Arap Emirlikleri'nden kendini bilmez bir şekilde yapılan açıklama çok talihsiz. Gelsinler Osmanlı arşivlerinde neler olduğunu görsünler, orada açık olarak yazıyor ne olduğu. Zamanında ben Abu Dabi bölgesiyle ilgili çalışmalar yapmıştım, Osmanlı arşivinde bununla ilgili çok geniş raporlar var. Kimin kimlerle işbirliği yaptığı açık ve net olarak yazıyor" diye konuştu.

'BAE'NİN TÜRKİYE'YE TAVIR ALMASININ SEBEBİ TÜRKİYE'NİN MISIR'A YÖNELİK POLİTİKASIDIR'

Birleşik Arap Emirlikleri'nde Türkiye'nin Abu Dabi Büyükelçisi olarak görev yapmış olan emekli büyükelçi Tugay Uluçevik de, BAE'nin çıkışını Sputnik'e değerlendirdi. BAEile Türkiye'nin yakın zamana kadar iyi ilişkileri olduğunu, Körfez bölgesinde Türkiye ile en yakın ilişkileri bulunan ülkelerden biri olduğunu kaydeden Uluçevik, ilişkilerin beş-altı yıl önceden başlayarak bozulduğunu ifade etti.

Uluçevik, "Birleşik Arap Emirlikleri'nin Türkiye'ye tavır almasının başlıca sebebi, Türkiye'nin Mısır'la ilişkilerinin gergin olması ve Mısır'a karşı gösterdiği tavırlardır. Mısır, bütün bütün Arap âleminde olduğu gibi Birleşik Arap Emirlikleri'nde de bir kutup yıldızı gibi görülür. Mısır'daki darbe üzerine Türkiye, Mısır'a tavır aldı. Darbelere hepimiz karşıyız, Sayın Cumhurbaşkanı'nın da karşı olması doğrudur, Mısır'ın rejimine tepki gösterilebilir. Bu tavsiye niteliğinde olabilir fakat bu fiili eylemlere, ilişkileri bozmaya kadar vardırmanın bence Türkiye'ye faydası yoktur" diye konuştu.

'İLİŞKİLER 2014'TEN İTİBAREN BOZULDU'

Ülkelerin demokrasiyi savunsalar da yönetiminin demokratik olmadığını düşündükleri ülkelerle ilişkilerini kendi çıkarları doğrultusunda sürdürdüklerini belirten Uluçevik, "Türkiye, Mısır Devlet Başkanı Sisi'nin Müslüman Kardeşler'e takındığı tavır dolayısıyla Mısır'la ilişkilerini bozdu. Bunun sonucunda Birleşik Arap Emirlikleri'nin de aralarında bulunduğu Arap ülkeleri buna tepki gösterdi. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2014'te Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çerçevesinde düzenlenen öğle yemeğini Sisi katıldığı için boykot etti. Kendine göre haklı olabilir. Fakat sonunda ne oldu; o zaman ilk defa Birleşik Arap Emirlikleri, Türkiye'yi protesto eden bir açıklama yaptı. Ondan sonra da Birleşik Arap Emirlikleri Türkiye ile ilişkilerini bozdu" diye konuştu.

'KUDÜS TOPLANTISINA MISIR, SUUDİ ARABİSTAN VE BAE ALT DÜZEYDE KATILDI'

Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı'nın açıklamalarının kabul edilemez olduğunu ifade eden Uluçevik, "Çok yakın olan ilişkilerden şimdi bu noktaya geldik. Bizim için çok önemli bir şahsiyet olan Fahreddin Paşa'ya dil uzatan bir tutuma girdiler. Bunun temel sebebi, kanaatimce Türkiye'nin Mısır başta olmak üzere Arap âleminde önderlik yapan devletlerle arasının bozulmuş olmasıdır" dedi.

İslam İşbirliği Örgütü'nün Kudüs konusunda yaptığı toplantıya Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin devlet başkanı düzeyinde değil dışişleri bakanı düzeyinde katıldığını anımsatan Uluçevik, "BM Genel Kurulu'nda Kudüs ile ilgili kabul edilen kararı BM Genel Kurulu'na Türkiye'nin takdim etmesini bekliyordum. Fakat bunu Yemen'e yaptırdılar. Orada da Arap Birliği ağır bastı" diye konuştu.