Bakan Bilgin: STK'lar demokrasinin en temel dinamiğidir
18:32 22.09.2022 (güncellendi: 18:36 22.09.2022)
© İHAVedat Bilgin
© İHA
Abone ol
AK Parti’nin 2023’e Doğru Şehir Buluşmaları programı çerçevesinde Sivil Toplum Kuruluşları (STK) temsilcileri ile bir araya gelen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, “STK’lar demokrasinin en temel dinamiğidir” dedi.
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) 2023’e Doğru Şehir Buluşmaları programı, Aydın’da gerçekleştirildi. Program çerçevesinde Aydın’a gelen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, AK Partili heyet ile birlikte DSİ Misafirhanesi’nde düzenlenen basın toplantısının ardından il genelinde bir dizi ziyaret gerçekleştirdi. Bu çerçevede Bakan Bilgin, Aydın’da faaliyet gösteren STK temsilcileri ile bir araya geldi.
Sivil toplumun demokratikleşme yolunda önemli bir dinamik olduğuna dikkat çeken Bakan Bilgin, şunları kaydetti:
“Türkiye STK’ların neyi ifade ettiğini daha çok 1980 askeri darbesinden sonra hissetmeye başladı. Gerçekten sivil toplum, demokrasinin en temel dinamiğidir. Sivil toplum olmasa bir yerde demokrasi olmaz. Aydınlılar bunu çok iyi bilir. 27 Mayıs 1960’da darbe yapıldığı zaman, ardından Türkiye’nin seçilmiş ilk başbakanını idam ettikleri zaman çok cılız itirazlar oldu, onun dışında kimse ne sokağa çıktı, ne fabrikaları durdurdu, ne boykot yaptı. Çünkü böyle şeyler yoktu, STK’lar gelişmemişti. Sivil toplumun olduğu yerde neler olduğunu 15 Temmuz’da gördük. Sivil toplum aynı zamanda bireyin, ben farklıyım, ben varım, ben buna karşı çıkarım dediği yerdir. 15 Temmuz bir anlamda da güçlü bir sivil toplumun, sivilleşme sürecinin, Türkiye’nin demokratikleşme dinamiğinin ifadesidir. O dönemde cemaat dendiğine bakmayın. Yabancı bir istihbarat örgütünün başta CIA olmak üzere yönettiği, satın aldığı, kiralık, aşağılık adamlara karşı 15 Temmuz zaferi kazanıldı. Bu zaferi Türkiye kazandı. Dolayısıyla sivil toplumun gelişmesi bizim sivil hukukumuz yani yurttaş hukukumuzu savunmamızın eseridir. O gelişmeden savunamayız. Bu bakımdan sivil toplumun temsilcilerini, Türkiye’nin demokrasisine sahip çıkma bilinci ve iradesine sahip olarak burada oldukları için de ayrıca teşekkür ediyorum.”
‘Yol olmadan kalkınma olmaz’
Bakan Bilgin, ülke olarak kalkınmanın yollardan geçtiğini ifade etti:
“Türkiye’nin 3 büyük sorunu vardır. Birincisi Türkiye’nin demokratikleşmesi meselesi, bu 100 yıllık bir problemdir. İkincisi kalkınma meselesi. Türkiye imparatorluğunu kaybettikten sonra yarı sömürge durumuna düşmüştür. Yarı sömürgeden çıkışın yolu kalkınmadır. Yani bağımlılık ilişkilerinizi kırıp, onun yerine kendi ürettiğiniz değerlere ekonomi başta olmak üzere inşa etmektir. Üçüncü mesele de birlik ve dayanışmadır. Türkiye’nin demokratikleşme sürecine baktığımız zaman, çok problemli bir yapı olduğunu gördük. İmparatorluk döneminde demokrasiye doğru bazı açılımlar olmuştur ama sivil gelişmelerin olmadığı ve imparatorluğun özellikle parçalanma tehditleri, doğrudan doğruya savaşlarla boğuştu bir dönemde bu mümkün olamamıştır. Aslında demokratikleşme sürecinde sivil toplum olmadığı için iş, aydınların ve bürokratların eline kalmıştır. Bürokratların eline kalınca, bürokratlar kendi diktatörlüklerini kurarlar, askerlerin eline kalırsa da militarizmi kurarlar. Bizde de militarizm kurulmuştur. Ama biz bunu son 25 yılda aştık. 12 Eylül tecrübesinin oluşturduğu tahribatı, biz de sivil toplumun gelişmesiyle birlikte bunu aşma konusunda bir cesaret, irade ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bir diğer mesele kalkınma meselesidir. Türkiye, içine kapalı bir ekonomiydi.
Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren kalkınma meselesi önemli bir meseledir. Gazi Paşa ve silah arkadaşları Osmanlı İmparatorluğu’nun son kahramanlarıdır. Milli mücadeleyi başarmışlardır ama kalkınma konusunda Türkiye, çok geride kalmıştır. Yoksul bir Cumhuriyet. Tek başına düşen milli gelirin 60 dolar olduğu bir ülke, buna rağmen çok şeyler yapılmıştır. Demiryolları yapılmıştır. Aydın’da yapılmıştır. Türkiye’nin ilk demir yoludur ama Türklerin yaptığı demiryolu değildir. O zaman 3 bin kilometre demiryolu yapmışlardır.
Türk demiryolu olmadan kalkınma olmaz. Sadece demiryolu değil. Yol olmadan olmaz. Çünkü yol, tarlayı pazara bağlar. Ürününü paraya bağlar. Netice itibariyle 74 Kıbrıs Çıkarmasının ardından hemen sanayileşme tavrı oluştu. Türkiye, son çeyrek yılda başarmaya başladı. Türkiye, dünyanın her ülkesine satacak ürünleri olan bir ülke. Bunları çoğaltmamız lazım. Yani demokratikleşme meselesini sivil toplumun güçlenmesi ve demokrasi bilinci ile başaracağız. Türkiye yeni yeni demokratikleşiyor. Türkiye Cumhuriyeti’ni, Türkiye Büyük Millet Meclisi yönetir. Bu başkanlık sistemine geçiş ile birlikte realite oldu. Demek ki demokratikleşme konusunda fevkalade adımlar attık ama bunun devam etmesi lazım. Üçüncü mesele ise birlik ve dayanışmadır. Bunu da sosyal politikalar ile sağlayacağız. Toplumun farklı sınıf ve kesimlerini entegre edeceğiz. Eşitsizlikleri ortadan kaldıracağız. Eşit fırsat ve imkanlar vererek sağlayacağız. Ekonomide düşük gelirleri grupları destekleyeceğiz. Düşük gelirlilere yüksek gelir grubundan ya da devletin muhtelif kaynaklarından takas yapacağız.”
Aydın’ın demokrasi yolundaki önemli bir il olduğunu vurgulayan Bakan Bilgin, “Sendikalaşmanın önemine dikkat çeken beyaz bayrak uygulamamızı Türkiye çapında uygulamaya başlıyoruz. Uygulamamız başladı ama törenini yapacağız. Netice itibariyle gelir transferin de düşük gelirli vatandaşları koruyacağız. Bu aynı zamanda toplumsal entegrasyonun en önemli mekanizmasıdır. Asgari ücretleri koruyan politikalar uyguladık. Aralık ayında da yapacağız. Onun için bunu da hakkaniyet içerisinde yapmak durumu içerisindeyiz. Bu hakkaniyet duygusunu kaybettiğimiz zaman birlik ve dayanışmamız kaybolur. Onun için biz sosyal politikalar ile toplumun her kesimindeki eşitsizliği ortadan kaldırarak yeniden biz duygusuna kavuşturabiliriz. Dolayısıyla Aydın, Türkiye’nin demokrasi yolundaki en önemli illerindendir. Dolayısıyla bu bahsettiğim 2 meseleye en güçlü katkıyı verecek olan ilin de Aydın olacağına inanıyorum” dedi.